Maliye'nin Kestiği Cezalar Kayıt İçi İle Mücadeleye Dönmemeli
Kayıt dışı ile mücadele çabası kümesteki kazların derisini yüzüp, yaban kazlarına dokunulamaması sonucuna dönüşmemeli. Önümüze gelen olaylardan hareketle, mali idare tarafından kolayca düzeltilebilecek tartışmalı bazı uygulamaları listelemeye çalıştım. 1 İyi mükellefleri bezdiriyoruzKayıt dışı kazanç ve mükellefler için af üzerine af çıkarıp, kayıt dışı mükellefleri adeta han kapısından geçirirken, iyi mükellef indirimi için mükellefleri iğne deliğinden geçirmeye çalışmak adil değil. Şahit olduğumuz olaylarda iyi mükellef indiriminden yararlandırtmama veya yararlanmış olanı da pişman etme çabası var hissine kapılıyoruz. Bir kaç örneği izninizle paylaşayım: a. “Önceden verilmiş bir beyan yoksa pişmanlıkla beyanda bulunulma halinde iyi mükellef indiriminden yararlanamazsınız” yaklaşımı mevcut kanuna aykırı. Kanun açıkça pişmanlıkla beyan iyi mükellefliği bozmaz diyor. b. “531 nolu tebliğdeki, iyi mükellef indirimine hak kazanmış mükelleflere verilen indirimli teminat imkanından, ancak fiilen yararlanıyorsan yararlanabilirsin, hukuken hak ediyor olman yetmez” yaklaşımı da mevcut düzenlemelere aykırı. c. Re’sen, ikmalen veya idarece yapılan ve son yıl ve geriye doğru iki yıl içinde kesinleşen tarhiyatlar, hangi yılla ilgili olursa olsun bu üç yılda kesinleşirse iyi mükellef indirimi zedelenir mi? Bizce sadece son üç yılla ilgili ve bu dönemde kesinleşen tarhiyatlar iyi mükellef indirimini engelleyebilir. 2 E-faturaların geç düzenlendiğine ilişkin cezalarFatura var, üzerindeki tarih doğru ancak aslında üzerinde yazılı tarihten sonra düzenlenmiş ve bu geri plandaki elektronik iz ve hafızalardaki kayıtlardan tespit edilebiliyor. Yakın geçmişte çok sayıda mükellefe,”Fatura tarihiniz doğru ama aslında siz bu faturayı daha geç tarihte düzenlemişsiniz. Bu faturalarınız hiç düzenlenmemiş sayılır” denilip özel usulsüzlük cezaları uygulanmaya başladı. Parmak izinden tespit yapar gibi karşılıklı olarak doğru tarihleri içeren, doğru zamanda kayda alınmış faturalara, hem de geçmişe dönük ceza uygulamak doğru değil. 3 Entegratörlere ve mükelleflere kesilen usulsüzlük cezalarıElektronik ortamda oluşturulan defter, belge, beyanname ve eklerinin verimli sonuç verebilmesi için standarda uygun olması gerekiyor. Bunların kontrolleri de akıllı programlar eliyle yapılıyor, yapılacak. Akıllı programlar 1/0, doğru/yanlış, evet/hayır mantığı ile çalışır. Dolayısıyla kontrol sırasında en ufak uyumsuzluk tespit etse (örneğin fatura üzerindeki bilgilerdeki yazım hataları, eksiklikler gibi) usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiği teşhisi koyabilir. Gerek entegratör (mükelleflere idarenin istediği elektronik defter, belge, beyan konusunda hizmet veren lisanslı firmalar) gerekse mükelleflerin işlemleri kontrol ediliyor ve standarda uygun olmayan işlemler nedeniyle oldukça büyük tutarlara ulaşan cezalar kesilebiliyor. Şematron kontrolü denilen bu kontrol işlemlerinde, bazen, son şematron değişikliği esas alınarak, önceki dönemlerle ilgili cezalı uygulamalar yapıldığı da olabiliyormuş. Vergi inceleme raporlarında, hesapların kullanım şekliyle ilgili yorum farklılıkları ya da hataları hali de dahil tek düzen hesap planına uyulmaması şeklinde usulsüzlük cezalarına rastlıyoruz. Usulsüzlük cezalarında abartı kayıtlı/uyumlu mükelleflerde tansiyonu daha fazla yükseltiyor ve uyum şevkini kırabiliyor. 4 Mükellefler uzlaşma yüzünden dava sürelerini kaçırıyorAna parada uzlaşma kalktığı halde ön mükellefe tek vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilmesi, yapılan uzlaşma başvurularında halen ana paraya ilişkin tutarlara da yer verilmesi karışıklığa yol açıyor. Yaşadığımız bir olayda, mükellef vergi aslına zamanında dava açmış ancak cezalar için uzlaşmaya başvurmuş, ancak uzlaşma başvurusunda ana para için de uzlaşmaya başvurulmuş gibiydi. Bir ilk vergi mahkemesi yargıya uzlaşmadan sonra başvurabilirsin diye açılan davaya red kararı verdi. Bölge İdare Mahkemesi (istinaf ) kararı tabi ki bozdu. Ancak görüldüğü üzere yargı mercilerinde bile konu karışıklık yaratabilmekte. 5 E-tebligat yüzünden süre kaçıranlarElimde istatistiki bir veri yok ancak çok sayıda dava süresinin kaçırılması örneğini duyuyor olmamdan hareketle sorunun büyük olabileceği hissindeyim. Hem mükellef ve müşavirleri tekrar tekrar uyarma ihtiyacı hissediyorum hem de e-tebligat konusunda belki idarenin vergi incelemeleri üzerine yapılan tebligatla sınırlı farklı önlemler almasında fayda olabileceğini düşünüyorum. Kaynak:Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi |