Konaklama Tesislerinde Hafta Tatili
Dinlenme hakkı, anayasal bir hak olup işçilerin hem fiziksel ve ruhsal sağlığının korunması hem de verimli ve sürdürülebilir bir çalışma yaşamının temini açısından temel bir ihtiyaçtır. İş ilişkisinde dinlenme hakkının yansımalarından birisi de hafta tatilidir. Hafta tatili hakkı, özellikle yıl boyunca yoğun ve kesintisiz tempoyla çalışan turizm sektörü emekçileri için hayati bir öneme sahiptir. Nitekim Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısında önemli bir yer tutan turizm sektöründe, hizmetin doğası gereği esnek çalışma modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda, 14 Temmuz 2025 Tarihli ve 32956 Sayılı Resmi Gazete'de "7553 sayılı Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" yayımlanmış bulunmaktadır. Yayımlanan Kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun "Hafta tatili ücreti" başlıklı 46'ncı maddesinde değişiklikler yapılmıştır. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm işletmesi belgesine sahip tesis sayısı 7.467 olup, sadece bu 7.467 konaklama tesisinde çalışanlar bu düzenleme kapsamına dahil olmaktadır. Yapılan düzenlemenin gerekçesi, işçi yönünden hak edilen hafta tatillerinin birleştirilerek kullanılmasına, daha verimli bir serbest zaman yaratılmasına ve özel yaşamlarına ayırdıkları zamanı daha verimli kullanmalarına imkan sağlanmakta; aynı zamanda değişen sosyal yaşam ve ekonomik koşullar dikkate alınarak işçi ve işveren yönünden çalışma barışının sağlanmasına da büyük ölçüde katkı sağlanmasıdır. Hafta tatili, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46'ncı maddesinde hüküm altına alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olan işyerlerinde, 7 günlük zaman dilimi içerisinde kesintisiz en az 1 gün olmak üzere hafta tatili verilmesi zorunluluktur. Yargıtay kararlarında, hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılacağı ifade edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 11.11.2020 gün, 2017/17923 E, 2020/15856 K.). 7553 sayılı Kanun'un 9'uncu maddesiyle 4857 sayılı İş Kanunu'nun 46'ncı maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiştir: "Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından turizm işletmesi belgesi verilen konaklama tesislerinde çalışan işçilerin bu fıkra kapsamında hak kazandığı hafta tatili, işçinin yazılı talebi veya onayı ile hak kazandığı günü takip eden dört gün içinde kullandırılabilir. Bu halde işçinin hak kazandığı hafta tatilinde yaptığı çalışmaların günlük normal çalışma süresi kadarlık kısmı fazla çalışmanın hesabında dikkate alınmaz. İşçi verdiği onayı otuz gün önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir." Bu doğrultuda Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm işletme belgesine sahip konaklama tesislerinde çalışan işçilerin yazılı talebi veya onayı olmak koşuluyla hafta tatillerini gerekli görülen durumlarda 11 günlük süre içerisinde (10+1) kullanabilmesine imkan sağlayacak esneklikte bir düzenleme yapılarak haftalık izinlerin haftada 1 gün (6+1) kullanılacağına ilişkin genel kurala söz konusu personel yönünden esneklik getirilmektedir. Örneğin, pazartesi gününden cumartesi gününe kadar haftanın 6 günü çalışan işçinin pazar günü hafta tatilidir. Ancak işçinin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm işletme belgesine sahip konaklama tesislerinden birinde çalışması halinde yazılı talebi veya onayı olması şartıyla, hafta tatilini pazartesi, salı, çarşamba veya perşembe günlerinden birinde kullanabilecektir. Özellikle belirtmek gerekir ki, hafta tatiline hak kazanma bakımından bir değişiklik olmayıp, her altı gün çalışması karşılığında bir günlük hafta tatiline hak kazanılmaktadır. Sadece hafta tatilinin kullanılması bakımından bir esneklik getirilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan turizm işletme belgesine sahip konaklama tesislerinde çalışan işçi, hak kazandığı hafta tatilini, tatile hak kazandığı günü takip eden 4 gün içerisinde kullanmasına ilişkin verdiği yazılı onayı, işverene 30 gün önceden yazılı olarak bildirerek geri alabilecektir. Yapılan düzenleme, turizm sektörünün işleyişine uygun esneklik sağlarken işçilerin dinlenme hakkından feragat etmeden bu haktan daha esnek şekilde yararlanmalarına imkan tanımaktadır. Böylece hem işçilerin özel yaşamlarına zaman ayırabilmeleri kolaylaşmakta hem de sektörün yoğun sezonlarında hizmet sunumunda aksama yaşanmasının önüne geçilmektedir. Dinlenme sürelerinin daha etkin ve planlı kullanılmasına imkân tanıyan bu esneklik, işveren ile işçi arasında çalışma barışını güçlendireceği gibi turizm sektörünün sürdürülebilirliğine de katkı sağlayacaktır. Kaynak:Resul Kurt / Star Gazetesi |