Yeni Kanunun Vergi Düzenlemeleri

16 Haziran 2025 tarihinde TBMM gündemine giren Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, 20 Temmuz 2025 tarihinde TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek 7555 sayılı Kanun olarak yasalaştı. Zannediyorum birkaç gün içinde Cumhurbaşkanı tarafından onaylanır ve Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.

İlk halinde yürütme ve yürürlük maddeleri hariç 19 maddeden oluşan Teklifin 12 maddesi vergi düzenlemeleriyle ilgiliydi. Teklif, yasama sürecinde eklenen maddelerle 26 madde olarak yasalaştı. Vergiye ilişkin madde sayısında toplamda bir değişiklik olmadı. Ancak bir madde Tekliften çıkartıldı (serbest bölgelerde gelir/kurumlar vergisi istisnası maddesi), bir madde de (güvenlik kuruluşlarına bazı taşıtların tesliminde KDV istisnası) eklendi.

Kanun’da yer alan vergi düzenlemeleri topluca aşağıda özetledim ve kısa değerlendirmeler yaptım. Düzenlemelerden bir kısmı bu makalenin boyutunu aşıyor. Özellikle indirimli kurumlar vergisi düzenlemeleriyle ilgili daha ayrıntılı değerlendirmeyi sonraki makalelere bıraktım.

Vergi indirimi düzenlemeleri

Yapılan düzenlemelerle esas olarak, 30 Mayıs 2025 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 9903 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla belirlenen teşvik politikasına ve asgari kurumlar vergisi uygulamasına paralel bir yapı oluşturuldu. Bu çerçevede şu düzenlemeler yapıldı:

a) Teşvik süresi on yılla sınırlandırıldı

Süre sınırı olmaksızın, indirimli oran uygulayarak sağlanan vergi tasarrufu yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar yararlanılabilen teşvik süresi, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap döneminden itibaren en fazla on hesap dönemiyle sınırlandırıldı.

b) Kurumlar vergisi indirim oranı % 60 olarak belirlendi

Cumhurbaşkanı yetkisinde % 90’a kadar belirlenebilen, yıllardır bölgeler itibariyle % 50 ile % 90 arasında uygulanan vergi indirim oranı, bütün bölgeler için % 60 olarak belirlendi. Yeni düzenlemeyle Cumhurbaşkanına da indirim oranını değiştirme konusunda yetki verilmedi.

Yapılan değişiklik gereği, % 25 oranında kurumlar vergisine tabi kazançlar için indirimli oran % 10 oldu. Dolayısıyla, asgari kurumlar vergisi kadar bir vergileme öngörülmüş oldu.

c) Diğer kazançlara indirimli oran uygulaması sınırlandırıldı

Diğer kazançlara indirimli oran uygulaması öteden beri, iki sınır çerçevesinde yapılıyordu.

Birinci sınır, yatırım dönemi sonu. Yatırım dönemi bittikten ve işletme dönemi başladıktan sonra diğer kazançlara indirimli oran uygulanamıyordu.

İkinci sınır, toplam yatırıma katkı tutarının % 50’si ile gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarının küçük olanı. Oranı sıfıra kadar indirime veya % 100’e kadar artırmaya Cumhurbaşkanının yetkisi vardı ve bu yetki de her zaman kullanılarak farklı oranlarda sınır belirlendi. En son oran % 80 idi.

Yeni düzenlemeyle, sınırlardan ikisinde de değişiklik yapıldı.

Yatırım dönemiyle ilgili sınır kaldırıldı, bunun yerine dört yıllık sabit bir süre sınırı öngörüldü. Düzenlemeye göre, indirim hakkının kullanılabileceği ilk hesap dönemi dahil, dördüncü hesap döneminin sonuna kadar diğer kazançlara indirimli oran uygulanabilecek. Yatırım döneminin ne zaman bittiğinin bu uygulamada bir önemi olmayacak.

Yeni düzenleme ikinci sınırdaki iki kriterden birini değiştirmedi, toplam yatırıma katkı tutarının % 50’si sınırı korundu. Bu oranı artırma konusunda Cumhurbaşkanına verilmiş bir yetki de yok.  İkinci kriter olan gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarı, hakedilen yatırıma katkı tutarı olarak değiştirildi. Bu değişiklik, yatırımcıların ilk dört yılda kullanabilecekleri yatırıma katkı tutarını önemli ölçüde kısıtlamış oldu.

d) Diğer faaliyetlerden doğan kazançlara indirimli oran uygulama süresi de sınırlandırıldı

Diğer faaliyetlerden doğan kazançlara indirimli oran uygulama süresi dört yılla sınırlandırıldı.

Buna göre, diğer faaliyetlerden doğan kazançlara dört yılla sınırlı, toplamda da on yılla sınırlı bir teşvik süresi gelmiş oldu.

e) Kazanç olmasına rağmen yararlanılmaması

Yeni düzenlemeyle, kazanç bulunmasına rağmen yatırıma katkı tutarının izleyen dönemlerde dikkate alınmaması öngörüldü. Düzenleme, teşvikli yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulamasıyla ilgili fıkrada yapıldı.

Teşvikli yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulanması yasa gereği. İndirimli oran uygulanmaması bir vergi hatası. Hatanın düzeltilmesi de ancak ilgili dönem beyannamesi düzeltilerek yapılabilir. Sonraki beyannamelerde telafi edilmesi mümkün değil. Bu anlamda yeni hüküm gereksizdi.

Öte yandan, teşvik belgeli yatırımdan elde edilen kazanç dışında diğer faaliyetlerden elde edilmiş kazanç da bulunmasına rağmen, bu kazanç için yararlanılmamışsa, bunun bir vergi hatası olup olmadığı açık değil. Mali İdare, bunun da vergi hatası olduğu görüşünde. 2016 yılında verilen bir özelgede, ilgili yılda var olan diğer kazanca indirimli oranın uygulanmamış olması durumunda, ilgili dönem beyannamesinin düzeltilmesi gerektiği, yararlanılmayan yatırıma katkı tutarlarının sonraki yıllarda ne yatırımdan elde edilen kazanca ne de diğer kazanca indirimli oran uygulanarak kullanılamayacağı açıklanmıştı (03.10.2016 tarih ve 228 sayılı özelge.)

Yeni düzenleme, net olan konuda (yatırımdan elde edilen kazanca indirimli oran uygulanmaması) ek bir hüküm getirmiş oldu, ancak net olmayan konudaki (diğer kazanca indirimli oran uygulanmaması) belirsizliği de gidermedi.

f) Kullanılmayan katkı tutarının endekslenmesinde değişiklik yok

Yatırımın tamamlanması şartıyla, yararlanılmayan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda, yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınıyor. Bu konuda bir değişiklik yapılmadı.

Yukarıda belirttiğim gibi, diğer kazançlara indirimli oran uygulaması yatırım dönemiyle sınırlıyken, yeni düzenlemede yatırım dönemi – işletme dönemi ayrımına son verilip, bu uygulamanın dört yılla sınırlandırılması öngörüldü.

Böyle olunca, yatırım dönemi – işletme dönemi ayrımı diğer kazançlara indirimli oran uygulaması için olmasa da, kullanılmayan katkı tutarının endekslenmesi için yapılmaya devam edecek demektir.

g) Neler değişmedi

2009 yılından beri benzer yapıda uygulanan indirimli kurumlar vergisi teşvikinin karmaşık ve yönetilebilir olmaktan uzak yapısı değiştirilmedi. Aynı uygulama zorlukları artarak devam edecek.

Bugüne kadar olduğu gibi, yeni dönemde de teşvik belgeli her bir yatırımın kazancının ve diğer faaliyetlerden doğan kazançların ayrı ayrı hesaplanması gereği devam edecek.

Vergi indirimi teşviki bir ölçüde önemini kaybetti. Vergi indirim oranı ve yatırıma katkı oranı genel olarak düşürüldü, süre sınırlandı.

h) Yürürlük önerisi değişti

Kanun Teklifinde vergi indirimiyle ilgili değişikliklerin yürürlük tarihi, yayımı tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerine uygulanmak üzere yayımı tarihi olarak önerilmişti.

TBMM Genel Kurulunda yapılan değişiklikle yürürlük tarihi, 16 Haziran 2025 tarihinden önce başvurusu yapılmış ve reddedilmemiş olanlar hariç, yayımı tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgelerine uygulanmak üzere yayımı tarihi olarak değiştirildi.

Özel tüketim vergisi değişiklikleri

7555 sayılı Kanun’la Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nda üç değişiklik yapılıyor. Özetle şöyle:

  • Milli savunma ve iç güvenlik ihtiyaçlarında kullanmak üzere, ÖTV Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki; yerli katkı oranı en az %40 olan taşıt araçları, yerli katkı oranına bakılmaksızın eşya taşımaya mahsus 87.04 tarife pozisyonundaki araçlar ve motosiklet, mopet gibi 87.11 tarife pozisyonundaki araçların alımında ÖTV istisnası getiriliyor.
  • Cumhurbaşkanının ÖTV Kanunu’na ekli (II) sayılı listedeki mallar için belirlenen oranlar ile bu oranlara esas ÖTV matrahlarının belirlemesine ilişkin matrah grupları, motor gücü, cinsi, sınıfı, üst yapı gövde tanımı, emisyon türü ve değeri, istiap haddi, yolcu ve yük taşıma kapasitesi kriterlerine, 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan binek otomobilleri ve esas itibariyle insan taşımak üzere imal edilmiş araçlar için motor silindir hacmi, menzilleri ve batarya kapasiteleri itibarıyla farklı oranlar belirleme yetkisi ekleniyor. Konunun oranları belirleyen Cumhurbaşkanı kararı sonrası değerlendirilmesi daha doğru diye düşünüyorum.
  • Özel Tüketim Vergisi Kanunu Ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P. numarasında yer alan “Diğerleri" satırı altındaki bazı fosil yakıtla çalışan binek otomobilleri ile hem fosil yakıtla çalışan hem de elektrik motoru bulunan bazı hibrit otomobillerin matrah eşikleri ve ÖTV oranları güncelleniyor. Matrah eşiklerinin güncellenmesi gerekli bir düzenleme. Oranlar konusunu ise oranları belirleyen Cumhurbaşkanı kararı sonrası yapmak daha doğru.

Bunun yanında, 87.04 G.T.İ.P. numarasında yer alan "- Diğerleri" satırı altındaki, açık kasalı kamyonetlerden çift kabinli arazi taşıtı sınıfında olanların vergi oranı % 4’den % 50’ye çıkartılıyor. Adaletli bir düzenleme olduğunu düşünüyorum.

Katma değer vergisi değişiklikleri

7555 sayılı Kanun’la Katma Değer Vergisi Kanunu’nda üç değişiklik yapılıyor.

  • Vakıflar Genel Müdürlüğünün yönettiği ve temsil ettiği mazbut vakıfların mülkiyetinde bulunan taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen teslim ve hizmetler KDV’den müstesna tutuluyor. İstisna ve muafiyetlerin azaltılması çalışmalarının sembolik bir düzeyde kaldığı bir dönemde gerekli miydi emin değilim.
  • Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı listedeki malların ithalinde hesaplanan KDV matrahına, bu mallara ilişkin hesaplanan ÖTV teminatı tutarının da dahil edilmesi öngörülüyor.

Özel Tüketim Vergisi Kanunu eki (I) sayılı listedeki malların ithalinde ÖTV yok. İthal aşamasında doğmayan sanal bir vergi tutarının KDV matrahına dahil edilmesi, vergi sistemini bozacak bir uygulama gibi geliyor bana. Maddenin gerekçesinde de düzenlemenin amacının, kötü niyetli uygulamaların önlenmesi olduğu, iyi niyetli olmayan mükelleflere karşı bir önlem getirildiği açıklanıyor. Sıklıkla yapıldığı gibi, yapılacak denetimler ve alınacak fiili önlemlerle kötü niyetli mükelleflerle yapılabilecek mücadele, genel olarak vergiye uyumlu mükellefler açısından sonuç doğuracak bir düzenlemeyle sonuçlanıyor. Yapılmasa daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

  • Ulusal güvenlik kuruluşlarına, milli savunma ve iç güvenlik maksadıyla alacakları ve münhasıran bu amaçla kullanacakları hafif ticari taşıtlar, kamyon, kamyonet, kamyonet grubunda bulunan arazi taşıtları ve motosikletlerin tesliminin KDV’den istisna ediliyor.

Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin vergi teşvikinde sınırlı bir üst sınır getiriliyor

7555 sayılı Kanun’la, Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin gelir vergisi stopaj teşviki ve damga vergisi istisnasının, brüt asgari ücretin kırk katı ile sınırlandırılması öngörülüyor.

Sınırlı sayıda işletmeyi ve çalışanı etkileyecek, olmasa da olur bir düzenleme.

Serbest bölge teşvikiyle ilgili öneri yasalaşmadı

Kanun Teklifinde yer alan, serbest bölgede üretim faaliyetinde bulunanların, bulundukları serbest bölge veya başka serbest bölgelere yaptıkları ürün satışından elde ettikleri kazançlarının gelir ve kurumlar vergisinden müstesna tutulmasını öneren düzenleme, TBMM Genel Kurulunda Tekliften çıkartıldı ve yasalaşmadı.

Verilen önergenin gerekçesinde, konunun daha sonra değerlendirilmek üzere teklif metninden çıkartıldığı belirtilmiş.


Kaynak:Recep Bıyık / Ekonomim.com