İflaslar ve Konkordatolar Ücret Garanti Fonu Ödemelerini Nasıl Etkiledi?

Çalışma hayatında ücret, işçinin işverene sunduğu emeğin karşılığı olarak kabul edilmektedir. 

Bu bağlamda, 4857 sayılı İş Kanunu’nda, ücret, bir kimseye bir is karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlamıştır.

Ücret ödeme borcu ise, işçinin iş görme borcu karşısında işverenin iş ilişkisinden kaynaklanan temel borcunu oluşturmaktadır.

Ücret, genellikle işçinin ve ailesinin tek geçim kaynağını oluşturması nedeniyle, sözleşmeden doğan bir alacak olmasının ötesinde sosyal bir niteliği de bulunmaktadır.

İsçinin ücretinin eline tam olarak ve zamanında geçmemesi, ücretin çeşitli nedenlerle kısıtlanması, isçi ve ailesini güç duruma düşürebilmektedir.

Bu nedenle mevzuatımızda, ücretin korunması amacıyla işçilere yönelik bazı özel düzenlemeler yapılmıştır. Bunlar arasında;

Asgari ücret tespiti,

- Ücretin dörtte birinden fazlasının haczedilememesi,

- İşverenin iflası hâlinde işçi alacaklarına öncelik tanınması,

- Ücretin devredilememesi veya temlik edilememesi,

- İşverenin, işçinin onayı olmadan ücret üzerinde kesinti/takas yapamaması gibi düzenlemeler yer almaktadır.

Bu koruma düzenlemelerinden biri de Ücret Garanti Fonudur.

Ücret Garanti Fonu (ÜGF), 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu çerçevesinde kurulmuştur. Fon, işverenin;

- Konkordato ilan etmesi,

- Hakkında aciz vesikası alınması,

- İflas veya iflasın ertelenmesi gibi durumlarda ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, işçilerin ödenmemiş üç aylık ücretlerini karşılamayı amaçlamaktadır.

ÜGF, Türkiye İş Kurumunca, kurumun yönetim kurulunun kararları çerçevesinde, İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında işletilmekte ve yönetilmektedir.

ÜGF gelirleri, işverenlerce işsizlik sigortası primi olarak yapılan ödemelerin işveren payının yıllık toplamının yüzde biri ile bu primlerin değerlendirilmesinden elde edilen kazançlardan oluşmaktadır.

Fonun giderleri ise, ücret alacağı ve bu alacağın ödenebilmesine yönelik Yönetim Kurulu kararı ile yapılan diğer harcamalardan oluşmaktadır.

Ücret Garanti Fonu ödemeleri ve artan eğilim

2005 Şubat- 31 Temmuz 2023 arasında 165.602 kişi ÜGF’den ödeme almaya hak kazanmış ve toplam 877,9 milyon TL ödeme yapılmıştır.

Aşağıdaki tablo, 2023-2025 yılları arasında fon kapsamında yapılan aylık ödemeleri ve kişi sayılarını göstermektedir:

İflaslar ve konkordatolar ücret garanti fonu ödemelerini nasıl etkiledi? - Resim : 1Tablodaki bilgiler son dönemde yaşanan iflas, iflas ertelemesi ve konkordatoların etkisiyle ücret garanti fonundan ödeme yapılan işçi sayısı ve ödeme tutarlarının önceki yıllara göre dramatik bir şekilde arttığını, özellikle 2025 yılı Mayıs ayından itibaren daha yüksek artış trendine girdiğini göstermektedir.

Ücret garanti fonu, işçi ücret alacaklarının kısmen de olsa korunması yönünden önemli bir düzenleme olmakla birlikte iş sürekliliğinin önemi, işsizlik, işsizliğin yarattığı sosyal sorunlar dikkate aldığında istihdam sağlayan işletmelerin varlığını sürdürmesine yönelik tedbirlerin geç kalınmadan Devlet tarafından alınması gerekmektedir.

Ücret garanti fonundan yararlanma süreci

Ödeme güçlüğüne düşen işverenden ücret alacağı bulunan işçilerin, İŞKUR birimine aşağıdaki belgeler ile şahsen başvurmaları gerekmektedir.

1) Ücret garanti fonu talep dilekçesi,

2) İşverenin ödeme güçlüğüne düştüğünü gösteren belge;

 - İşveren hakkında aciz vesikası alınması durumunda; İcra Dairesinden alınan Aciz Vesikası veya Aciz Vesikası hükmündeki Haciz Tutanağı,

- İşverenin iflası durumunda; mahkemece verilen iflas kararı veya iflas kararının ilan edildiğini gösteren belge, 

- İşverenin iflasının ertelenmesi durumunda, mahkemece verilen iflasın ertelenmesi kararı veya iflasın ertelenmesinin ilan edildiğini gösteren belge,

- İşveren hakkında konkordato ilan edilmesi durumunda; mahkemece verilen konkordato mühlet kararı veya konkordato mühlet kararının ilan edildiğini gösteren belge,

 3)İşçinin ücret alacağını aylar itibariyle gösteren İşçi Alacak Belgesi,

 Ödemeye hak kazanma şartları

İşçilerin ücret garanti fonu ödemelerinden yararlanabilmeleri için;

- Ücret alacağının bulunduğu dönemde hizmet akdine tabi olarak çalışıyor olması,

- İşverenin ödeme güçlüğünün belgelenmiş olması (konkordato, aciz vesikası, iflas, iflasın ertelenme kararı),

- İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düşmesinden önceki son 1 yıl içinde o işyerinde çalışmış olması,

- Ücret alacağının zamanaşımına (5 yıl) uğramamış olması gerekmektedir.

Ödeme miktarı ve kapsam

Ücret garanti fonu kapsamında işçilere;

- En fazla 3 aylık temel ücreti ödenmektedir.

- Aylık ödemeler, SGK’ya bildirilen prim esas kazanç üst sınırını (brüt asgari ücretin 7,5 katı) hiçbir şekilde aşamamaktadır.

- Ulusal bayram, hafta tatili, izin ve fazla mesai ücretleri (SGK’ya bildirilmişse) kapsama dahildir.

- Ancak; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, prim ve ikramiye gibi alacaklar fon kapsamı dışındadır.

İşverenin işsizlik sigortası prim borcunu ödememiş olması, işçilerin ÜGF’den yararlanmasına engel değildir.

Ücret garanti fonu ödeme süreci

Başvuru sahipleri İŞKUR’a başvurduktan sonra Kurum gerekli araştırmayı yaparak ibraz edilen belgelerde herhangi bir eksiklik yok ise başvuruyu izleyen ayın sonuna kadar ödemeyi gerçekleştirmektedir.
İlgililere ödemeler, Kuruma bildirdikleri Banka Hesap numaraları (IBAN) aracılığıyla, hesap numaralarının eksik veya hatalı bildirilmesi durumunda ise en yakın PTT Bank aracılığı ile yapılmaktadır.

Ücret garanti fonu uygulamasına yönelik öneriler

Ekonomik kriz dönemlerinde ve işverenin ekonomik güçlüğe düştüğü durumlarda işçi alacaklarını güvence altına almaya yönelik oluşturulmuş mekanizmalardan birisi olan ücret garanti fonunun yararlanma şartları dikkate alındığında, işçilere yeteri kadar koruma sağlamadığını söyleyebiliriz.

Zira, fon kapsamında sadece temel ücrete ilişkin üç aylık bir güvence sağlanması yeterli değildir. Ayrıca işçilerin işyerinde en az bir yıldır çalışıyor olmaları makul bir koşul olmayıp, bir yılın altında çalışması olan işçiler açısından sorun yaratmaktadır.

Bu nedenle, ücret garanti fonundan yararlanma koşullarının esnetilmesi, garanti altına alınan alacakların süresinin artırılması, alacak kapsamının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, prim, ikramiye vd. alacakları da içerecek şekilde genişletilmesi, Avrupa Sosyal Şartı ve diğer ülke uygulamaları dikkate alınarak gerekli mevzuat güncellemesinin yapılması gerekmektedir.


Kaynak:Celal Özcan / Ekonomim.com