Vergi Mahkemelerinde Dilekçe Ret Kararları
Vergi mahkemesinde dava açılmak üzere dilekçe hazırlanırken veya dava açılırken, bazı konulara dikkat etmek gerekir. Çünkü bu aşamada yapılacak hatalar, dilekçenin reddinden davanın reddine kadar çeşitli yaptırımlarla karşılaşılma sonucu doğurur. Dilekçelerin ilk incelenmesi sırasında verilen olumsuz kararlardan en anlaşılamayanı veya davanın reddi ile karıştırılanı, “dilekçenin reddi kararları”dır. Vergi mahkemelerinde davanın açılmasını izleyen 15 gün içerisinde, mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından dava dilekçesi, ilk incelemeye tâbi tutulur. Bu incelemede dilekçe, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, dava konusu işlemin kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımının bulunup bulunmadığı, husumetin doğru yönlendirilip yönlendirilmediği, dilekçenin şekli açıdan gerekli bilgileri içerip içermediği, birden fazla işlem aleyhine dava açılmış ise birlikte dava koşullarının oluşup oluşmadığı yönlerinden sırasıyla incelenir. Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hâkimle çözümlenecek davalarda hâkim zaten gereğini uygulayacağı için ayrıca rapor düzenlenmez. İlk incelemeyi yapanlar bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından olumsuz ilk inceleme raporunu yerinde görülmezse, esasa geçilmek ve davalının ilk savunmasının alınabilmesini sağlamak amacıyla tebligat işlemi yapılır. İlk inceleme raporu ile saptanan olumsuzluklar, mahkeme tarafından da benimsenirse, verilecek kararlar aşağıdaki şekilde olacaktır. - Dava konusu adli yargının görev alanına giriyorsa görev yönünden davanın reddine karar verilir. - Dava idari yargının görev alanında görevsiz ve/veya yetkisiz mahkemeye açılmış ise dava görev / yetki yönünden reddedilerek dosyanın görevli / yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurulamaz. - Dava ehliyetsiz kişi tarafından açılmış ise veya süre aşımı söz konusu ise davanın reddine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkündür. - Dava idarenin kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte olmayan bir işlemi aleyhine açılmışsa davanın reddine karar verilir. Örneğin, henüz mükellef hakkında herhangi bir işlem yapılmaksızın doğrudan yoklama tutanağı aleyhine dava açılması halinde, ortada kesin ve yürütülmesi gereken nitelikte bir işlem olmadığından davanın reddine karar verilir. Mahkemenin bu kararına karşı, ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkündür. - Davanın hasım gösterilmeksizin veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde mahkeme doğru hasmı belirleyerek husumetin söz konusu hasma yöneltilmesine karar verir. Örneğin Mecidiyeköy Vergi Dairesinin yaptığı bir tarh işlemine karşılık İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı veya Hazine ve Maliye Bakanlığı aleyhine dava açılmışsa, Mahkeme burada doğru hasmı belirleyerek tebligatı ona yapar. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir. - Dilekçenin Kanunla belirlenmiş bilgileri içermeyecek şekilde olması halinde mahkeme, davacıya Kanuna uygun şekilde dilekçe ile davanın açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir. Bu ek süre üzerine açılacak davanın, işlemin tebliğ tarihine göre hesaplanacak süre dikkate alınarak süreden reddedilmemesi için, bu defa dilekçeye, önceki mahkemenin verdiği dilekçe red kararının bir örneğinin eklenmesinde yarar vardır. - Birlikte dava koşullarının bulunmamasına rağmen birden fazla işlem aleyhine birlikte dava açılması veya birden fazla kişinin müşterek dilekçe ile dava açması hallerinde de mahkeme, ayrı ayrı dilekçeler ile davanın açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir. - Davanın ehliyetli olan bir - gerçek veya tüzel - kişinin avukat sıfatı olmayan vekili tarafından açılmış olması halinde mahkeme yine davanın ilgili - ehliyetli- kişi tarafından veya avukat sıfatına sahip vekili tarafından açılabilmesi için 30 günlük süre vererek dilekçe ret kararı verecektir. Mahkemenin bu kararına karşı, istinaf ya da temyiz yoluna başvurmak mümkün değildir. - Dilekçenin ilgili idarelere verilmesi gerekirken dava dilekçesi olarak mahkemeye verilmiş olduğu hallerde, bir başka anlatımla idari merci tecavüzü bulunan hallerde mahkeme, dilekçenin ilgili idareye gönderilmesine karar verecektir. Ancak bu karar aleyhine ilgisine göre temyiz veya istinaf yoluna başvurmak mümkündür. Böyle bir durumda mahkemeye başvuru tarihi, ilgili idareye başvuru tarihi olarak dikkate alınır. İlk inceleme aşamasında mahkemelerce dikkat edilen bu konular, aynı zamanda dava açacak olanların veya dava dilekçesi hazırlayanların da dikkat etmesi gereken konulardır. Dilekçenin reddi, davanın reddi gibi ihtilafı sonuçlandıran bir karar değil, davacıya usulünce dava açması olanağı sağlayan, bir anlamda davacıyı başlangıçta usul hatası yaparak bu yüzden davayı kaybetmekten koruyan önemli bir mekanizmadır. Yazımızı, X’de zaman zaman çok faydalı ve uyarıcı paylaşımlar yapan Balıkesir Vergi Mahkemesinin Değerli Başkanı Volkan Erdoğdu’nun konuya ilişkin tespitleri ile bitirelim: “Dilekçenin reddi karalarında süresinde dava yenilenmiyor. Üstelik yenilense davacının lehine sonuçlanacağı nerdeyse kesin olan dosyalar bile bu şekilde kapanıyor. Mükellefler ya da vatandaşlar, bizzat açtıkları davalarda dilekçenin reddi kararlarını davanın reddi sanıyorlar. Ancak şaşırtıcı olan, avukatların da açtığı davalarda bu hatanın azımsanmayacak kadar çok yaşanması. Oysa dilekçenin reddi, davanın bittiği anlamına gelmez.” Kaynak:Bumin Doğrusoz / Ekonomim.com |