Yüzbinlerce Vatandaş Yargıda Vergi Savaşına Hazırlanıyor: Çözüm Meclis’te!
Gözlemim, emlak vergisi konusunda yine bir vatandaş-devlet inatlaşması/çekişmesi döneminin eşiğinde olduğumuz yönünde. Öteden beri Mali İdare emlak vergisi beyan değerlerinin gerçek durumu yansıtmadığını bu nedenle de emlak vergisi, alım satım harçları, gelir vergisi, veraset ve intikal vergisinde kayıp oluştuğu görüşünde. Bu nedenle de yaptığı düzenlemelerle çeşitli vergilere esas alınan emlak vergisi beyan değerini daha piyasa değerlerine yakın belirleme gayretinde. Vatandaş da emlak vergisi beyan değerlerinin piyasa değerini tam olarak yansıtıldığı iddiasında değil elbet. Ancak piyasa değerleri üzerinden alınacak emlak vergisinin mali güce-ödeme gücünün üstünde vergi alma anlamına geldiği görüşünde. Çözüm yeri ya yargı ya da Meclis. Vatandaş komisyonlardaki sivil temsilcilere köpürüyorTakdir komisyonlarında ticaret odasından temsilci, muhtarlar, SMMMO temsilcisi gibi memur olanlar dışında konuya vatandaş açısından bakması beklenen temsilciler var. Ancak bu işlevin yerine gelmediği, komisyonların sadece daha fazla gelir elde güdüsüyle hareket ettiği görüşü var. Mükellefler organize bir şekilde mücadeleye hazırlanıyorApartmanlar, siteler kendi aralarında yoğun toplantılar, yazışmalar yapıyor ve yeni emlak vergisi dönemi için belirlenen takdir komisyonu kararlarına karşı dava açmaya hazırlanıyorlar. Aynı takdir komisyonu kararı ile değeri aynı şekilde ve tutarda belirlenmiş, dolayısıyla olumlu bir karar alınması halinde emsal alınıp aynı durumdaki diğer mükelleflerinde sonucundan yararlanması mümkün olabiliyor. Bu nedenle herkesin gereksiz yere tek tek dava açması yerine, apartman, site, sokaktakiler maliyeti bölüşerek emsal davalar açma konusunda örgütleniyorlar. Belki dava sayısı daha az gibi görünecek lakin bu kez örgütlenen bir mükellef grubu var. Örnek dilekçeler paylaşılıyorMükellef grupları birbirleriyle örnek dilekçeler paylaşılıyor fakat bunların çoğu bir önceki emlak vergisi savaşından kalma. Bu dilekçelerin bugünün verileriyle güncellenmesi gerekiyor. Gelir Vergisi Kanunu’na göre kiralanan gayrimenkulden elde edilen kira bedeli emlak vergisi beyan değerinin yüzde 5’inden az olamaz. Mali İdare bu sorunu (yasaya aykırı) bir tebliğle şimdilik çözdü. Bu konuda Mali İdare sadece fikrini değiştirse yasal zemin zaten hazır. Dolayısıyla bu konu da ayrı ve uykuda bir sorun olarak duruyor. Verginin alınması (yasanın uygulanması) devletin zorunluluğudur. Yarın Sayıştay dese ki; ‘’Siz yasanın verdiği vergi toplama görevini yapmıyorsunuz” Ertesi gün bu konuda da tarhiyatlar başlar. 2027’de çok sayıda değerli konut vergisi mükellefi de olacakDeğerli konut vergisi (DKV) 2025 beyan değerleri 15.900’ü aşanlar 2026 için belirlenecek yeni emlak vergisi beyan değerleri ilk 2026’da uygulanacak, 2026 da tahmini olarak 23.850 civarında (yüzde 50/2 yeniden değerleme oranı tahmini üzerinden) belirlenecek değeri geçenler, 2027’de DKV mükellefi de olacaklar. Gidişat odur ki 2027’de değerli konut vergisi mükellefi sayısı oldukça artacak. Bu da ilave vergi yükü anlamına gelecek. Dilekçelerde ne olmalı?Dava dilekçesinde itiraz konuları olarak; -Bir önceki takdir edilen emlak vergisi beyan değerleri ve sonrasında yıllık artışlarla beyan edilen tutarlara yer verilmeli ve son beyan tutarına göre artış oranı gösterilmeli. -Bir önceki tespit sonrası yaşanan pandemi, ekonomik kriz, uygulanan ağır mali politikalar, kiracı-ev sahibi çekişmeleri, kira artışlarına bir süre müdahale edilmesi gibi gelişmeler dikkate alındığında, enflasyonu aşan büyük artışların mali gücü aşan bir mali yüke sebebiyet verebilecektir. -Kanun koyucu yıllık artışı yeniden değerleme oranının yarısı kadar artırarak bir tercihte bulunmakta, Cumhurbaşkanına verilen artırım yetkisi de yeniden değerleme oranı ile sınırlanmaktadır. Kanun koyucunun bu yaklaşımı göz ardı edilerek, ülkede bu dönemde gerçekleşen enflasyon oranları, yeniden değerleme oranları, ekonomideki olumsuz gelişmeler göz ardı edilerek, fahiş artışlara gidilmesi spekülatif değerlerden fahiş vergi almak anlamına gelebilecektir. -Artışın bir gerekçesi olması gerekir. -Takdir komisyonunun gerekli araştırma ve incelemeyi doğru/ yeterli olarak yapmadığı var ise emlak özelinde çelişkili, mantıksız sonuçlara işaret eden konu, hususlara değinilmelidir. Konu sadece yasa ile çözülebilirBu konuda Cumhurbaşkanının yetkisi yok. Emlak Vergisi Yasası’nın 29. maddesinin son fıkrasında Cumhurbaşkanlığına verilen yetki yıllık artışa esas alınan yeniden değerleme oranlarına ilişkin. Bu nedenle çözüm adresi Yüce Meclis. 2018 yılında da genel bir infial yaşanmış ve konu yasal bir düzenleme ile çözülmüştü. Tavsiyemiz, 2018 yılında olduğu gibi bir madde ile konunun aşağıdaki gibi bir düzenleme ile geçici de değil kalıcı-sürekli çözüme kavuşturulması ve her dört senede bir yaşanan vergi savaşlarının sonlandırılmasıdır. “…Takdir komisyonlarınca 2025 yılında 2026 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri, 2025 yılı için uygulanan birim değerlerinin yüzde 50’sinden fazlasını aşması durumunda, 2026 yılına ilişkin bina ve arazi vergi değerlerinin hesabında, 2025 yılı için uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin yüzde 50 fazlası esas alınır. Takip eden 2027, 2028 ve 2028 yıllarında 29 uncu madde kapsamında bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri bu şekilde belirlenen değerler üzerinden hesaplanır.”… Meclis tatilde olduğu için konu ancak Meclis açıldığında ele alınabilir. Vatandaş ne yapmalı?Adli tatil sonrası 7 gün ilave edildiğinde, 7. gün pazar olduğu için 8 Eylül Pazartesi mesai saatinin bitimine kadar, ilgili belediyelere, vergi mahkemelerinde, takdir komisyonu kararlarıyla belirlenen tutarların fazlaya ilişkin kısımlarının iptali talebiyle, yürütmeyi durdurma talebinde de bulunularak dava açılabilir. Siz takdir komisyonu kararlarını daha sonra öğrendiyseniz en son dava açma tarihi 31.12.2025. Kaynak:Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi |