Çalışanların İSG Yükümlülükleri
Ülkemizde en çok mağduriyet yaşanan kurumların başında iş kazaları gelmektedir. İş kazaları hem çalışanlar ve aileleri, hem işverenler hem de ülkemiz için olumsuzluklara sebebiyet vermektedir. İş kazalarının önlenmesinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun çalışılması büyük önem taşımaktadır. İş sağlığı ve güvenliği (İSG), çalışanların işyerinde maruz kalabilecekleri her türlü tehlike ve riski önlemek, sağlıklı ve güvenli bir çalışma ortamı oluşturmak amacıyla geliştirilen önlem ve uygulamaların bütünü olarak ifade edilebilir. İSG, her sektör ve iş kolunun kendine özgü risklerini dikkate alarak tehlike sınıfı ve çalışan sayısına göre düzenlemeleri de içermektedir. Bu kapsamda hem işverenlerin hem de çalışanların belirli yükümlülükleri bulunmaktadır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bu yükümlülükleri açık bir şekilde tanımlayarak, çalışanların yükümlülüklerinin farkında olarak davranmasını ve güvenlik kültürünün iş yerlerinde yerleşmesini hedeflemektedir. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 19'uncu maddesinde çalışanların yükümlülükleri hüküm altına alınmıştır. Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdürler. Çalışanların, işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda aşağıdaki yükümlülükleri bulunmaktadır. İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek: Çalışanların iş ekipmanlarını kurallara uygun şekilde kullanması, kazaların önlenmesi açısından temel bir İSG kuralıdır. Bu bilinçle hareket etmek işçinin kendisinin ve çalışma arkadaşlarının güvenliğini korumaktadır. Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. Kişisel koruyucu donanımlar, çalışanları tehlikelere karşı koruyan en önemli araçlardır. Bu donanımların doğru kullanımı ve bakımı, riskleri en aza indirerek güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktadır. İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. Çalışanların işyerinde fark ettikleri tehlikeleri veya eksiklikleri zamanında bildirmeleri, ciddi kazaların ve olumsuzların yaşanmasını önlemektedir. Çalışanların bu davranışı işyerinde sorumluluk bilincini artırırken iş güvenliği kültürünü de güçlendirmektedir. Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. Denetimlerde tespit edilen eksikliklerin giderilmesinde iş birliği yapmak, güvenli bir iş ortamının sürdürülmesi açısından oldukça değerlidir. Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. Çalışanların işveren ve çalışan temsilcisiyle birlikte hareket etmesi, İSG önlemlerinin daha etkili uygulanmasına katkı sağlamaktadır. Bu iş birliği, güvenli ve verimli bir çalışma kültürünün temelini oluşturmaktadır., Nihayetinde, İSG kurallarına uymak çalışanların ve işverenlerin ortak sorumluluğudur. Çalışanların, kendilerine düşen yükümlülükleri bilinçli bir şekilde yerine getirmesi, iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesinde büyük rol oynamaktadır. İSG kültürünün işyerlerinde benimsenmesi, sadece yasal bir gerekliliği yerine getirmekle mümkün değildir. Güvenli bir çalışma ortamı, tüm paydaşların iş birliğiyle mümkün olacaktır. Bu doğrultuda iş yaşamında kalıcı bir güvenlik kültürünün oluşması bağlamında çalışanların da İSG yükümlülüklerinin farkında olarak çalışması son derece önemlidir. Kaynak:Resul Kurt / Star Gazetesi |