Yarım Ücret Hangi Hallerde Ödenir?

İşçinin emeğinin korunması, İş Hukuku kapsamında temel ilkelerden biridir. Ancak çalışma hayatında zaman zaman işverenin veya işçinin kontrolü dışında meydana gelen, öngörülmesi ve önlenmesi mümkün olmayan durumlar gündeme gelebilmektedir. Bu tür haller, işin geçici olarak durmasına veya işçinin fiilen çalışamamasına neden olabilmektedir. Bu durumlar, "zorlayıcı sebep" olarak ifade edilebilmektedir.

Zorlayıcı sebepler nedeniyle işin durması halinde işverenin ücret ödeme yükümlülüğü tamamen ortadan kalkmamaktadır. İşverenin kusuru bulunmaması kaydıyla işçilerin çalışamadıkları süre boyunca bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmesi öngörülmektedir. Bu düzenleme ile işçinin gelir kaybının kısmen telafi edilmesi hedeflenmekte, ayrıca işverenin, kendi kusuru dışında gelişen olağanüstü durumlarda aşırı bir yük altına girmesi engellenmektedir.

Zorlayıcı sebepler, işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da işyerinin fiziken doğrudan olumsuz etkilendiği deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik ve benzeri durumları ifade etmektedir.

Yarım ücret, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 40'ıncı maddesinde hüküm altına alınmıştır:

"24 ve 25 inci maddelerin (III) numaralı bentlerinde gösterilen zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenir."

Hükümden anlaşılacağı üzere işyerinde üretimi veya çalışmayı geçici olarak durduran, işverenin kusurundan kaynaklanmayan, öngörülemeyen ve önlenemeyen dış sebeplerin ortaya çıkması halinde, işçilere çalışamadıkları süre boyunca en fazla 1 hafta süreyle her gün için yarım ücret ödenmelidir.

Yargıtay kararlarında "zorlayıcı sebep" tanımı yapılmadan, işçiden ve işyerinden kaynaklanan zorlayıcı sebepler ayrı ayrı ele alınmış ve buna göre fesihlerin haklılığı veya bir haftaya kadar yarım ücret ödemelerle ilgili değerlendirmeler yapılmıştır (Yargıtay 9.HD. 02.03.2020 gün, 2017/15395 E, 2020/3401 Κ.).

İşçi açısından haklı nedenle derhal fesih yetkisi İş Kanunu'nun 24'üncü maddesinde hüküm altına alınmış olup zorlayıcı sebeplerle fesih "İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa." şeklinde ifade edilmektedir.

Aynı husus işveren açısından Kanun'un 25'inci maddesinde hüküm altına alınmış olup "İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması." şeklinde ifade edilmiştir.

Bu doğrultuda her iki halde de işçiye 7 günlük süre boyunca 3,5 günlük ücretinin ödenmesi gerekmektedir.

Örneğin, işçinin özel silahlı güvenlik belgesinin askıya alınması, işveren açısından İş Kanunu'nun 25/III. maddesinde belirtilen zorlayıcı sebep kapsamında olduğu Yargıtay kararlarında ifade edilmektedir (Yargıtay 9.HD. 17.06.2020 gün, 2016/17566 E, 2020/5871 Κ.).

Diğer bir örnekte, işyerinde şoför olarak çalışan işçinin 100 ceza puanını doldurması sonrasında ehliyetine el konulması üzerine ehliyetsiz olarak araç sürmesi mümkün olmadığından işçinin feshi, İş Kanunu'nun 24/III. maddesindeki zorlayıcı sebep niteliğinde olduğu Yargıtay tarafından ifade edilmiştir. (Yargıtay 9.HD. 30.11.2017 gün, 2017/7054 E, 2017/19527 Κ.).

Zorlayıcı sebeplerle fesih hakkı, ilk bir hafta çalışılmayan, yarım ücret ödenmesi gereken süreden sonra gündeme gelmektedir. Bir haftalık sürenin geçmesinden sonra fesih hakkının kullanılamaması halinde iş sözleşmesi askıda kalacak ve askı süresince işçi, ücrete hak kazanamayacaktır.

Sonuç olarak, yarım ücret uygulaması işçinin gelirini tamamen kaybetmemesi, işverenin de kusuru olmadan gelişen olaylarda aşırı yük altında kalmaması amacı taşımaktadır. Zorlayıcı sebepler ortaya çıktığında, işveren bir haftaya kadar her gün için işçiye yarım ücret ödemekle yükümlüdür. Bu süre, iş ilişkisinin devam ettiği ancak fiilen çalışmanın mümkün olmadığı dönemi ifade etmektedir. Bir haftalık sürenin sonunda zorlayıcı sebep devam ediyorsa işçi veya işverenin fesih hakkı gündeme gelecektir.


Kaynak:Resul Kurt / Star Gazetesi