|
Afet Durumunda SGK Prim Borçlarının Ertelenmesi
Genel kabul gören görüşe göre insanların fiziksel, ekonomik, sosyal ve çevresel kayıplarına neden olan, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan ve etkilenen topluluğun kendi kaynaklarıyla baş edemediği doğal, teknolojik veya insan kökenli olayların sonuçları “afet” olarak kabul edilmektedir. Deprem, heyelan, kaya düşmesi, volkanik patlamalar, çamur akıntıları ve tsunami gibi olaylar jeolojik afet, sıcaklık dalgaları, kuraklık, hortum, sel, kar fırtınaları, çığ ve orman yangınları klimatik afet, erozyon, salgınlar ve böcek istilaları biyolojik; maden kazaları, sanayi kazaları, ulaşım kazaları ile nükleer/kimyasal olaylar ise teknolojik afet olarak tanımlanmaktadır. Türkiye, yaşanan can kayıpları ve mal kayıpları dikkate alındığında, afetlerin sıkça görüldüğü ülkeler arasında yer almaktadır. Afetlerin işletmeler üzerindeki en önemli etkisi, mal ve hizmet üretiminin aksaması sonucu gelir–gider dengesinin bozulması ve işletmenin ekonomik güçlük içine düşmesidir. Bu durum, işverenleri vergi, sigorta primi, elektrik ve su gibi parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirememe riski ile karşı karşıya bırakmaktadır. Afetle karşılaşan işverenlerde prim borçlarının ertelenmesi Sosyal güvenlik mevzuatında, afete uğrayan işyerlerine prim ödemeleri ve prim belgelerinin verilmesi konusunda çeşitli kolaylıklar sağlanmıştır. Bu kapsamda; yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afetlere uğrayan işyerleri ile doğal afet nedeniyle tarımsal faaliyetleri zarar gören işverenler aşağıdaki koşulları yerine getirdiklerinde prim borcu ertelemesinden yararlanabilmektedir.
Bu şartların sağlanması hâlinde; afet tarihinden önce ödeme süresi dolmuş prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk edecek üç aylık prim borçları, olayın gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıla kadar ertelenebilmektedir. Erteleme kararı SGK İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerince verilmektedir. Prim ödeme aczinin tespiti Afetle karşılaşılması ve başvurunun süresinde yapılması borcun ertelenmesi için yeterli değildir. Aynı zamanda işyerinin afet nedeniyle prim ödeme aczine düştüğünün SGK denetim elemanlarınca yapılacak inceleme ile belirlenmesi gerekmektedir. Bu konuda SGK tarafından özel bir düzenleme yapılmamış olmakla birlikte, uygulamada denetim elemanları işyerinin;
Ayrıca SGK’nın erteleme süresini mutlaka bir yıl olarak belirleme zorunluluğu bulunmamaktadır. Uygulamada idari takdir ile 6–10 ay gibi daha kısa süreli ertelemeler de yapılabilmektedir. Erteleme kapsamına giren borçlar Erteleme konusunda karar verildiğinde;
Ertelemenin işverenlere sağladığı avantaj Ertelemenin işverenlere sağladığı iki temel avantaj vardır.
Aylık prim ve hizmet belgelerinde erteleme Afet durumunda işverenlere sağlanan kolaylıklardan biri de aylık prim ve hizmet belgelerinin SGK’ya verilmesine ilişkindir. Prim borçlarının ertelenmesi kararı verilmişse, afetin meydana geldiği tarihte verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri, afetin gerçekleştiği ayı takip eden üç ay içinde SGK’ya sunulduğu takdirde yasal süresinde verilmiş sayılmaktadır. Buna ek olarak SGK, 7269 sayılı Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar verilen afetlerde, bölgede doğrudan veya dolaylı zarar gören işverenlerin belge verme ve prim ödeme sürelerini, bölgedeki şartları dikkate alarak Kanundaki sürelerden bağımsız şekilde belirleme ve erteleme yetkisine sahiptir. Bu yetki, SGK’ya daha geniş bir takdir alanı sağlamaktadır. Prim borçlarının ertelenmesi hem nakit akışını düzenlemekte hem de gecikme cezalarının önüne geçerek borç yükünü artırmamaktadır. Bu nedenle afet durumunda işverenlerin, mevzuatın sağladığı bu haktan zamanında başvurmak suretiyle yararlanmaları büyük önem taşımaktadır. Kaynak:Celal Özcan / Ekonomim.com |