|
Torba İle Neler Nasıl Değişti (1)
Meclis gündeminde yer alan Torba Kanun Teklifi Genel Kurul’da, 7566 Kanun numarası ile kabul edildi. Bu yazımda söz konusu kanunla neler değişti, ne geldi, ne gitti, ona bakacağım. Kanun teklifinin genel gerekçesinden başlayalım. Genel Gerekçe standart şekilde. Teklifin dört genel gerekçesi şunlar: “Vergi dışında kalan alanların kapsama alınması, bazı istisnaların kaldırılması, kayıt dışılıkla mücadele edilmesi ve vergi adaletinin güçlendirilmesi hedeflerine hizmet etmek üzere vergi mevzuatı ile ilgili bazı kanunlarda düzenleme yapılması”. Teklif ve kanun maddelerinin ise bu maksatlarla ilişkisini kurmak için çok zorlayıcı yorumlara ihtiyaç var. Artık bu standart genel gerekçe gözden geçirilse iyi olur. Genel gerekçenin “yeni vergiler ve harçlar getirilmesi, hakların, istisnaların kısıtlanması veya kaldırılması” şeklinde yazılsa da olur. Çünkü artık herkes Torba Kanun teklifinden söz edildiği anda bunları düşünüyor. Gayrimenkul sermaye iradında geçerli konut kirası istisnasının hemen hemen kaldırılması etkisi sonucunu doğuracak değişiklikten son anda vaz geçildi ve metinden çıkartıldı. Gelir Vergisi Kanunu’nun 21. maddesinde yer alan istisna aynen devam ediyor. Buna karşılık anılan kanunun “kiraya verilen mal ve haklar için yapılan ve bunlara harcanan borçların faizlerinin” kira gelirlerinden düşülmesi izin veren düzenlemesinin kapsamından konutlar çıkartıldı. Artık konut edinmek için yapılan borçlanmaların faizleri, bu konutların kiraya verilmesi halinde kira gelirinden düşülemeyecek. Bu değişiklik 2026 Mart ayında verilecek beyannamelerde de uygulanacak. Bir başka deyişle 2025 yılı kira gelirlerinin matrahının hesabında da uygulama alanı bulacak. Bir önemli değişiklik de geçici vergi konusunda. Geçici vergi mükellefiyeti bulunan mükelleflerin kazançları artık 3, 6, 9 ve 12 aylık dönemlerle tespit edilecek. Böylece dördüncü geçici vergi dönemi tekrar sisteme dahil edilmiş oldu. Bu hüküm, 2025 yılı gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere düzenlemenin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinden 2025 yılı dördüncü dönemi için 17 Şubat’a kadar geçici vergi beyannameleri verilecek. Ancak geçici vergi için düzenleme yapılırken enflasyon düzeltmesine ilişkin düzenleme beklentisi boşta kaldı. İlgili mükellefler ve meslek mensupları, boşlukta bırakıldı. Son yılların mali yönetim anlayışı, kişileri belirsizlikler içinde bırakıp, öngörülemezlik içinde yaşatmak şeklinde karşımıza çıkıyor. Enflasyon düzeltmesinin boşlukta olması, emlâk vergisi konusunun mayıstan (hatta dört yıldan) beri düzenlenmeyerek yumurtanın kapıya gelmesinin beklenmesi gibi. Galiba kimse -konunun uzmanları- son dakikaya kadar elini taşın altına sokmak istemiyor. Bunun ceremesini de mükellefler çekiyor. Enflasyon düzeltmesi ertelenecek mi, kaldırılacak mı, yoksa uygulanacak mı, geçici vergi döneminde de uygulanacak mı, yoksa sadece yıllık beyanname açısından mı uygulanacak? Bu soruların cevabı şimdilik yok. Böyle bir mali yönetim politikasını, KURGAN programının icadı bile kurtaramaz. Mevcut düzenlemelere göre sürekli olarak portföyünün en az %51'i Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerinden oluşan yatırım fonlarının bir yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma paylarının elden çıkarılmasında tevkifat uygulanmamakta ve bu katılma paylarından elde edilen gelirler için beyanname de verilmemekteydi. Bu düzenlemelerdeki elde tutma süresine bağlı söz konusu istisna, bazı serbest fon yatırımcıları nezdinde, Borsa İstanbul’da işlem gören hisse senetlerine uzun vadeli yatırımı teşvik etme amacını aşacak şekilde vergi planlaması yoluna gidilmesine neden olduğu gerekçesi ile değiştirildi. Sürekli olarak portföyünün en az yüzde 51'i Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetlerinden oluşan fonlardan, katılma payları sadece nitelikli yatırımcılara satılabilen, Türkiye Elektronik Fon Alım Satım Platformu'nda (TEFAS) işlem görmeyen ve fon portföyüne alınacak varlık ve işlemlere ilişkin herhangi bir oransal sınırlamaya tabi olmayanlar için bir yıllık elde tutma süresine bağlı tevkifat istisnası uygulanmayacak. Bunların dışında kalan, sürekli olarak portföyünün en az yüzde 51'i Borsa İstanbul'da işlem gören hisse senetlerinden oluşan fonların katılma payı sahipleri ise söz konusu istisnadan yararlanmaya devam edecek. Bu düzenleme de yayım tarihinde yürürlüğe girecek. Bir başka düzenlemeyle Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu ve Harçlar Kanunu değiştirilerek büyükşehir olan illerde il özel idareleri yerine kurulan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının da il özel idarelerinde olduğu gibi adlarına kayıt ve tescilli taşıtlar için motorlu taşıtlar vergisi ve taşınmaz edinimlerinde ve satışlarında tapu harçlarını ödememesi öngörüldü. Harçlar Kanunu’nda yapılan bir başka değişiklikle de tapuda harçlandırılarak yapılan taşınmaz devir ve iktisaplarında yapılan işlemden sonra, emlâk vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde, aradaki farka isabet eden harcın %25 vergi ziyaı cezası ile tarhını öngören düzenlemedeki ceza oranı %100’e yükseltildi. Yapılan bir başka düzenlemeyle, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında noterlerde yapılan sıfır araçların ilk tescili işlemlerinde ve tescil edilmiş araçların (ikinci el araçların) satış ve devrine ilişkin işlemlerde, satış ve devir bedeli üzerinden, 1.000 TL’den az olmamak üzere, binde 2 oranında harç alınması öngörüldü. Ancak tescil edilmiş araçların ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesi bulunanlara yapılan satış ve devirler, söz konusu harçtan muaf kılındı. Bu düzenleme 1.1.2026 tarihinde yürürlüğe girecek. Diğer değişiklikler ve özellikle emlâk vergisinde olanlar ise, köşemin sınırları dolayısıyla gelecek yazımda. Kaynak:Bumin Doğrusoz / Ekonomim.com |