|
Torba İle Neler Değişti? (2)
Torba Kanun, emlâk vergisi matrahlarına “iki kat” sınırı getirerek aşırı takdir değerlerini frenliyor; ancak düzenleme ileride ödenemez vergilere kapı aralıyor. Sağlık ve veterinerlik kuruluşlarına getirilen yüksek yıllık harçlar, maliyet artışıyla hizmetlerin pahalılaşmasını kaçınılmaz kılıyor. TBMM’de 7566 numara ile kabul edilen Torba Kanun ile vergi kanunlarında yapılan değişikliklerin bir kısmını geçen yazımda aktarmıştım. Bu yazımda da diğer bazı değişiklikleri aktarmaya çalışacağım. En önemli konulardan birisi emlâk vergisi konusudur. Vergi matrahını etkileyen arsa ve arazi değerleri için takdir komisyonları tarafından biçilen aşırı, fahiş değerlere sınır getirilmiştir. Emlâk Vergisi Kanunu’na eklenen geçici 23. madde ile 2026 yılında emlâk vergisi matrahlarının, bir başka deyişle vergi değerlerinin belirlenmesinde yine takdir komisyonlarınca belirlenen değerlerin esas olacağı kabul edilmekle birlikte, bu değerlerin en fazla 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki kat fazlasını geçemeyeceği hükme bağlanmıştır. Bu konuda yapılan bir önemli değişiklikle de izleyen yıllarda matrahın, vergi değerinin belirlenmesinde yeniden değerleme oranının yarısının değil, tamamının dikkate alınması öngörülmüştür. Şu anda hemen herkes Takdir Komisyonu belirlemelerine sınır getirildiği için mutludur. Ancak aynı mutluluğun önümüzdeki yıla sirayet edeceğini pek zannetmiyorum. Çünkü “2025 yılına ait vergi değerlerinin iki kat fazlası” sınırı pek fahiştir. Verginin %300 artması demektir. İzleyen yıllarda yeniden değerleme oranının tamamı oranında yapılacak artışlarda bu vergiyi, kanunda yazılı oranlarla, ödenemez hale getirecektir. Orta ve düşük gelir düzeyine sahip, kıt kanaat geçinen, zar zor bir ev sahibi olmuş veya başını sokacak ailesinden bir ev kalmış kişiler için ileride ödenemez vergilerle karşılaşılacaktır. Yüksek emlâk vergisi matrahları aynı zamanda taşınmazlarını kiraya verenleri emsal kira bedeli açısından da zorlayacaktır. Bu nedenle yüksek vergi oranları ile ve yeniden değerleme oranının tamamı ile vergi değeri belirlemenin kalıcı olacağına inanasım gelmiyor. Önümüzdeki yıllarda düzenlemenin gözden geçileceğine ve borçların vergi aflarına konu olacağına inanıyorum. Yapılan bir başka düzenlemeyle de Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 20. maddesi kapsamında genç girişimci teşvikinden yararlananlardan ilk yıl için SGK (eski adı ile BAĞ-KUR) primi alınmaması (hazinece karşılanması) yönündeki düzenleme yürürlükten kaldırıldı. Demek ki hazine, genç girişimcilerin teşviki yönündeki sosyal politikadan vaz geçecek kadar zorda. Katma Değer Vergisi Kanunu’nda da zikredebileceğim iki değişiklik söz konusudur. Bunlardan birincisi ile Büyükşehir Belediyesi olan illerde kaldırılan il özel idarelerinin yerini alan yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarının da il özel idareleri gibi mülkiyetindeki taşınmazların satışı suretiyle gerçekleştirecekleri devir ve teslimleri KDV'den istisna tutulmaktadır. İkinci olarak da KDV Kanunu’na eklenen bir geçici maddeyle; UEFA ile işyeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan katılımcı takımlar ve organizasyonda görevli tüzel kişiliklere, ülkemizde oynanacak olan 2026 UEFA Avrupa Ligi Finali ve 2027 UEFA Konferans Ligi Finali müsabakaları ile ülkemizde gerçekleştirilecek 2032 UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası organizasyonuna ilişkin yapılacak teslim ve hizmetler ile bunların bu müsabakalar ve organizasyon dolayısıyla yapacağı teslim ve hizmetler katma değer vergisinden istisna edilmektedir. Bir başka Torba düzenlemesi ile söz konusu kurum ve kuruluşların Türkiye’de elde ettikleri gelirler ve kazançlar ayrıca kurumlar vergisinden de istisna edilmiştir. Torba Kanun’un asıl özelliği ise pek çok kurum/kuruluş için yıllık harç mükellefiyeti ihdas etmesidir. Bunların büyük çoğunluğu özel sağlık kuruluşu, ağız ve diş sağlık merkezleri ve veterinerlik kuruluşlarıdır. Öngörülen harçlar da az buz tutarlı değildir. Bu kurum ve kuruluşlar maliyetlerini yansıtan kuruluşlar oldukları için hazine açığını kapatmayı amaçlayan harçların sağlık hizmetlerini pahalılaştıracağını öngörmemek mümkün değildir. Bu ihdas edilen harçların yürürlüğe giriş tarihi neyse ki 1.1.2026’dır. Eğer yürürlük tarihi bu yıl içerisindeki bir tarih olarak belirlense idi, gelecek yıl yeniden değerleme oranı oranında artırılarak ödenmesi gerekecekti. Neyse, buna da şükür. Kaynak:Bumin Doğrusoz / Ekonomim.com |