Konkordato ve Değersiz Alacak Hususlarının Vergisel Durumu
(13.06.2024) Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meşhur 2 alışveriş merkezinin konkordatoya başvurduğu haberleri basına yansıdı... |
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da meşhur 2 alışveriş merkezinin konkordatoya başvurduğu haberleri basına yansıdı. Yüksek enflasyonist dönemlerde sık rastlanılan bu tür olaylarda firmalar alacaklarını tahsil edememekten dolayı likidite sıkıntısı yaşamakta ve bu husus da firmaların faaliyetlerini yürütmelerini ciddi ölçüde çıkmaza sokabilmektedir. Bu tür durumlarda firmalar vergisel açıdan nasıl bir değerlendirme yapmalıdır sorusuna cevap aranacaktır. Konkordato Açısından Son zamanlarda firmaların alacağının şüpheli hale düşmesindeki en çok rastlanılan nedenin konkordato başvuruları olduğu görülmektedir. Örneğin borçlu bir firmanın konkordatoya başvurduğunu düşünelim. Alacaklı firma şüpheli alacak karşılığı ayırdığında artık alacaklı firmanın düşünmesi gerekenler bulunmaktadır; eğer mahkeme geçici mühleti kaldırıp konkordato talebini reddederse, karşılık giderinin düzeltilerek iptal edilmesi gerekir, ama alacaklı firma alacağına yönelik dava açtığı ya da icra takibi başlattığı takdirde herhangi bir düzeltme yapılması gerekmemektedir. Eğer mahkeme geçici mühleti kesin mühlete çevirirse, daha önce ayrılmış olan karşılıkta değişiklik düzeltme yapılmaz (daha önce geçici mühlet sürecinde karşılık ayırmadığı alacağı var ve vadesi kesin mühlete denk geliyorsa bunun için karşılık ayrılabilmesi için yeni hak doğar). Mahkeme kesin mühlet kararını kaldırırsa yine ayrılan karşılık gideri düzeltilmelidir. Mahkeme kesin mühleti kaldırıp borçlunun iflasının açılmasına karar verirse borçlunun acziyeti kabul edilmiş olacağından herhangi bir düzeltme yapılmaz ve süreç devam eder. Mahkeme kokordatoyu tasdik etmiş ve alacaklıların alacaklarının örneğin yüzde 20’sinden feragati kararını verirse feragat kararı verilen kısım olan yüzde 20’lik kısım değersiz alacak olur ve ona göre kaydı yapılır. Bu hususla ilgili 112 nolu VUK Sirkülerinde özetle; - Konkordatoya başvuru sonrasında şüpheli alacak ayrılabilir. - Geçici mühletin tanındığı hesap döneminde ertesi yıla sarkmaması ve alacağın vadesi gelmiş olması şartıyla şüpheli alacak karşılığı ayrılabilir. - Geçici mühlet mahkeme tarafından kaldırılırsa karşılık ayıran taraf düzeltme yapmak zorundadır. - Geçici mühlet sürecinde karşılık ayrılmazsa ve dönem kayması olmuşsa kesin mühlet süresinde karşılık ayrılamaz (alacağın vadesi kesin mühlete denk geliyorsa ayrılır). - Borçlunun iflası söz konusu olmuşsa alacağı olan taraf zaten karşılık ayırdığı için düzeltme yapılmasına gerek olmayacaktır. Hükümleri belirtilmiştir. Değersiz Alacak Açısından Sonuç Görüldüğü üzere, konkordato süreci borçlu veya mahkemenin talepte bulunması, bu talebin ise mahkemece onaylanması ya da onaylanmaması ile sonuç doğurmaktadır. Onaylanan konkordato sürecine neticesinde borçlu mevcut borçlarının vadesini uzatabilmekte ya da bir kısmını ödemeden borçtan kurtulma imkanına sahip olmaktadır. Alacaklı açısından ise, zor durumda bulunan borçlunun tamamen borçlarını ödeyemeyecek duruma gelmesi önlenmeye çalışılmakta ve alacakların tahsil kabiliyetinin artırılması amaçlanmaktadır. Ayrıca alacaklı açısından, tahsil edilmeyen ve vazgeçilen tutar üzerinden vergi ödenmesini engellemek için “Değersiz Alacak” niteliği kazanmakta ve gider olarak dikkate alınabilmekle beraber değersiz alacağa isabet eden daha önce hesaplanan KDV’nin indirim imkanı da tanınmaktadır. Onaylanmayan konkordato süreci neticesinde ise alacaklı tarafından ayrılan karşılığın düzeltilmesi ve dönem karının aşındırılmasının önlenmesi amaçlanmaktadır. Kaynak: Fahri Mustafa / Ekonomim.com |