Danıştay’dan Adi Ortaklıklara Harç Müjdesi
(20.01.2023)
Danıştay’dan vergi mükelleflerine yönelik güzel haberler gelmeye devam ediyor. Aslında sadece vergi mükelleflerinin değil...

Danıştay’dan vergi mükelleflerine yönelik güzel haberler gelmeye devam ediyor. Aslında sadece vergi mükelleflerinin değil, hepimizin güzel haberlere ihtiyacı var. Son dönemde hemen hemen toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren düzenlemeler (EYT, asgari ücret, emekli maaşı ve ücretlerdeki artışlar vb.) yapıldı, yapılmaya da devam edilecek gibi görünüyor.

Şimdi ise, tüm reel sektörün beklediği bir düzenleme gündemde. Küçük esnaf, KOBİ’ler, sanayiciler, iş dünyası yani tüm reel sektör seçim öncesinde kendilerini rahatlatacak yeni bir borç yapılandırması (vergi ve SGK dahil tüm kamu kurumlarına olan borçların en uygun koşullarda ve uzun vadede yapılandırılması), matrah ve vergi artırımı, kasa ve cari hesap düzeltmesi, stok affı, imar barışı gibi düzenlemeleri içeren bir torba yasa beklentisi içine girdi. Bu beklentinin en kısa süre içerisinde karşılık bulacağını düşünüyorum.

Neyse, biz kendi konumuza dönelim.

Danıştay, özellikle son dönemlerde verdiği kararlarla, mükelleflere kanunda yer almayan bir yükümlülük yükleyen ya da kanunda olmayan yeni bir zorunluluk ya da ödeme getiren düzenlemelerin önce yürütmesini durduruyor, sonrasında ise iptaline karar veriyor. İnanın birbirinden değerli bu kararlar iş dünyasının önünü açıyor, açmaya da devam edecek gibi görünüyor!

Danıştay’dan gelen son güzel haber ise, adi ortaklıklara yönelik!

Güzel haber ne ile ilgili?

Danıştay’dan gelen güzel haber, adi ortaklıklarda ortakların bir kağıda koyacakları birden fazla imzadan, kağıtta yer alan imza sayısı göz önüne alınarak noter harcı alınıp alınamayacağı ile ilgili. Ancak, bu güzel haber sadece adi ortaklıkları değil, ortak girişim, apartman yönetimini oluşturan şahıslar ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekkülleri de ilgilendiriyor.

Noter harcı deyip geçmeyin, imza sayısı dikkate alındığında, ödenecek harç tutarı da ciddi rakamlara ulaşıyor.

İptal ve yürütmeyi durdurma (YD)  davası hangi düzenleme için açıldı?

İptal ve YD davası, ortak girişim, ortak girişim dışındaki adi ortaklıklar, apartman yönetimini oluşturan şahıslar ve aynı amaca yönelik birlikte hareket eden benzeri teşekküllerin bir kağıda (senet, sözleşme vb.) koyacakları birden fazla imzadan, kağıtta yer alan imza sayısı göz önüne alınarak noter harcı hesaplanarak tahsil edilmesi gerektiğine ilişkin Maliye’nin iki yazısı (04.09.2019 tarihli ve 123142, 01.11.2021 tarihli ve 126030 sayılı yazıları) ile Türkiye Noterler Birliği’nin 21.12.2021 tarihli ve 16 sayılı Genelgesi için açıldı.

Davacıların iddiası tam olarak ne?

Davacılar; adi ortaklığı oluşturan kişi yada kuruluşların hepsinin birbirinden tamamen bağımsız hal ve davranış içerisinde olamayacağı, aksine ortak hedef doğrultusunda iş üretme anlayışı çerçevesinde hareket edeceği, birlikte üstlenilen işi hepsi birlikte bir ve beraber olarak tek vücut halinde yapmayı taahhüt ettikleri, bu nedenle taraf oldukları iş ve işlemlerde ortaklığı oluşturan şirketlerin bir kağıda koydukları imzaları ayrı ayrı işler için konulmuş imza olarak kabul ederek harca tabi tutmanın yasanın ihlali anlamına geleceğini, bu nedenle Maliye ve Türkiye Noterler Birliği’nin söz konusu yazıları ve Genelgesinin yürütmesinin durdurularak iptal edilmesi gerektiğini iddia ettiler.

Maliye savunmasında ne dedi?

Maliye, konu ile ilgili olarak verdiği yazılı savunmasında; iptali istenen iki yazısının noterlerde yapılan işlemlerde mükelleflerden ne şekilde harç alınacağına ilişkin olduğunu, bu görüş yazılarının noterleri hukuken etkilemediğini, harcın mükelleflerini etkilediğini, verilen bu görüş yazılarının düzenleyici işlem olarak değerlendirilmesine olanak bulunmadığını, bu nedenle söz konusu yazıların idari yargı denetimine tabi tutulmasının bu denetimin varlık nedenine uygun düşmeyeceğini, dolayısıyla bu yazılarda hukuka ve kanuna aykırılık bulunmadığını belirtti.

Türkiye Noterler Birliği savunma yapmadı!

Türkiye Noterler Birliğigörevinin düzenleyici kurum olan Maliye tarafından hazırlanan görüşleri uygulamaya esas teşkil etmesi bakımından genelge ve genel yazı yaparak noterliklere duyurmak ve bu konularda noterlikleri bilgilendirmekle sınırlı olduğu, bu kapsamda Birlikçe esasa ilişkin savunma yapılmasının söz konusu olamayacağını belirtti.

Gerçekten çok enteresan bir durum!

Danıştay davacıları haklı buldu, yürütmeyi durdurdu!

Evet, Danıştay açılan bu davada davacıları haklı bularak, Maliye ve Türkiye Noterler Birliği’nin söz konusu uygulamasının yürütmesini durdurdu!

Söz konusu Kararın özeti ise şu şekilde:

“Olayda adi ortaklık ve adi ortaklığın bir türü olan ortak girişi ve diğer hükmi ve hakiki kişiliği bulunmayan teşekküllerin, bir kağıda koyacakları birden fazla imzadan kağıtta yer alan imza sayısı gözönüne alınarak noter harcının hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiği yolunda dava konusu işlemler tesis edilmişse de, verginin kanuniliği ilkesi gereği, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükleri doğuran olayın, konusunun, istisnasının, mükellefinin, sorumlusunun, muafiyetinin, matrahının, oranının, indiriminin, ödeme süresi ve şeklinin kanunla düzenlenmesinin gerektiği, harcın bir kamusal hizmet karşılığı olarak alındığı, noter harcına tabi bir kağıda birden çok kişinin ayrı ayrı işler için imza atması halinde her bir iş için ayrı ayrı harç alınacağı, aynı iş için birden çok kişinin imza atması halinde ise imzaların birden çok sayılamayacağı anlaşıldığından, verginin kanunilik ilkesine aykırı olacak şekilde, birden çok kişinin aynı iş için mi, farklı işle için mi imza attıkları hususu gözetilmeksizin, bir kağıda koyacakları birden fazla imzadan kağıtta yer alan imza sayısı gözetilerek noter harcının hesaplanıp tahsil edilmesi gerektiği yolunda tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacıların yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne, dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına karar verildi.” (Danıştay 9. Dairesi’nin 13.10.2022 tarihli ve Esas No: 2022/348 sayılı Kararı)

Peki, bu konuda Harçlar Kanunu ne diyor?

Kişilerin, imzaların, birden çok olmasına ilişkin düzenleme, Harçlar Kanununun 44. Maddesinde yer alıyor.

Söz konusu maddeye göre, bir kişinin, birden çok kişiyi temsil etmesi harcın artırılmasını gerektirmiyor. Ancak, bütün imzaların tasdiki kanunen şart olan muamelelerde vekaleten imza edilmesi halinde, vekilin imzasının tasdikinden alınacak harç temsil ettiği kişilerin sayısınca çoğaltılıyor. Bir işte müştereken hareket eden vekillerin ve bir borca kefalet eden müteselsil kefillerin bir kağıda koyacakları birden çok imzalar bir imza sayılıyor. Mümessil, haiz olduğu birden fazla sıfatlara dayanarak imza ederse sıfatları sayısınca harç çoğaltılıyor. Bir kişi hem kendisi için ve hem başkalarını temsil suretiyle imza ederse kendisi için ayrı, başkaları için de ayrı harç alınıyor. Birden ziyade kimseler, bir kağıda ayrı ayrı işler için imza atıyorlarsa her birinden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı harç alınıyor.

Dolayısıyla, noter işlemlerinde birden çok kişinin bir kağıda ayrı ayrı işler için imza atmaları halinde, her bir kişiden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı noter harcı alınması gerekiyor. Ancak, noter harcına tabi aynı iş için birden çok kimsenin kağıtta imzasının bulunması halinde, imzaların birden fazla imza sayılması mümkün bulunmuyor. Adi ortaklık ve adi ortaklık benzeri teşekküllerin, ortaklığın yönetimi için temsilci atamamaları halinde, bütün ortaklar ortaklığı yönetme hakkına sahip bulunuyorlar.

Danıştay’ın YD kararı ne anlama geliyor?

Danıştay’ın bu YD kararı, adi ortaklık ortaklarının noter harcına tabi bir kağıda;

- Ayrı ayrı işler için imza atmaları halinde, her bir kişiden imza ettikleri kısım için ayrı ayrı noter harcı alınması,

- Aynı iş için imza atmaları halinde ise, imzaların birden fazla imza değil, tek bir imza sayılması ve buna göre tek bir noter harcı alınması

anlamına geliyor.

Maliye bu karara itiraz edebilir mi?

Evet, Maliye, kararın kendisine tebliğini izleyen günden itibaren 7 (yedi) gün içinde Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nda bu karara karşı itirazda bulunabilir.

Peki, Maliye’nin bu itirazının kabul edilmesi mümkün mü?

Evet, her şey mümkün. Ancak, kararda yer alan gerekçeler dikkate alındığında, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu'nun bu itirazı reddetme olasılığı çok daha yüksek görünüyor.

Dava süreci devam ediyor, gelişmeleri buradan duyuracağız

Dava süreci devam ediyor, bu dava ile ilgili son gelişmeleri buradan duyurmaya çalışacağız.



Kaynak: Abdullah Tolu / Ekonomim.com