Ücretlilere Adaletli Tarife
(25.11.2022)
Ücretli çalışanlar için vergi diliminde tarife tartışmalarına son vermek için, ücretlilere farklı, diğer 6 gelir...

Ücretli çalışanlar için vergi diliminde tarife tartışmalarına son vermek için, ücretlilere farklı, diğer 6 gelir unsurlarına ise ayrı beyanname verecekleri bir tarife gerekiyor.

İşçi ve işveren temsilcileri, ilk kez bir konuda fikir birliğine vardılar: İhtiyacı karşılamayan ve derin adaletsizlikler içeren gelir vergisi tarifesinin ücretlilere ait bölümünün düzeltilmesi. Hatta Türk-İş Başkanı “Bağırıyoruz, sesimizi duyuramıyoruz” şeklinde Hazine ve Maliye Bakanı'na serzenişte bulundu. Bakan, tarife değişikliğinin maliyetinin 300 milyarı bulacağını ifade ederek konuyu kapattı. Bugün sizlere bu konuyu kısaca özetleyip çözüm önerisi sunacağım.

ANAYASAYA AYKIRILIK DÜZELTİLMİŞ GİBİ YAPILDI!

Vergi hukukunda yer alan “ayırma” kuramı; emek gelirlerinin sermaye gelirlerine oranla daha düşük oranda vergilendirilmesi gerekliliğine dayanmaktadır. Ücret gelirleri diğer gelir
unsurlarına göre salt emeğe dayalı olarak elde edilen gelir niteliğinde olması ve vergi baskısının yüksekliği nedeniyle özellikle bu geliri elde edenlerin ekonomik durumları ile vergi oranları arasında doğrudan bir bağlantının kurulması ve ücretlilerden vergi alınırken gelirin niteliği ve mali gücün göz ardı edilmemesi gerekmektedir. Ayrıca, Anayasa ‘nın 55. maddesindeki “Adaletli bir ücret elde etme” ilkesi, devlete “Adaletli bir ücret” için tedbir alma görevini de yüklemiştir.

Ülkemizde, 1.1.2006 tarihine kadar gelir vergisi tarifesinde ikili bir ayırım söz konusu idi. Ücretliler, belirlenen matrahlara göre %15'ten başlayıp %20, %25, %30, %35 vergi oranı ile biten tarife, kalan 6 gelir unsuru için ise; %20 ‘den başlayan %25, %30, %35, %40 vergi oranı ile biten tarife uygulanıyordu. İktidar, 1.1.2006'dan itibaren uygulanmak üzere bu ikili tarife yapısını, ayırma kuramını uygulamayarak tek tarifeye ve dilim sayısını 5'ten 4'e indirerek değiştirdi. Yeni tarife, gelir vergisi ödeyen ücretliler dahil 7 gelir unsuru için belirlenen matrahlara göre %15'ten başlayıp, %20, %27 ve %35 vergi oranına çıkan bir yapıya dönüştürüldü. Anayasaya aykırı bu düzenleme, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilince; bu kez tek tarifenin içine ücretlilere çok cüzi avantaj sağlayan düzenleme makyajı yapıldı. En son 1.1.2020 tarihinden itibaren uygulanmak üzere %40 vergi oranının uygulanacağı yeni bir dilim daha eklendi. Bununla da yetinilmeyerek, tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname verilmeyen tek işverenden elde edilen ücret geliri için tutar sınırı getirildi. Bu tutar 2022 yılı için 880.000 TL'dir. Tek işverenden elde edilen ücret geliri bu tutarı aştığında, yıllık beyanname verilecek ve aşan tutar %40 oranında vergilendirilecektir.

Alttaki tarifede yer alan tarife dilimleri, her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılması gerekir iken bu yapılmadı. Bu yapılmış olsa idi, tarifenin ilk dilimindeki rakam 32.000 TL değil 82.000 TL olacaktı. Yine yukarıdaki tarife dikkatle incelenirse; 880.000 TL gelir elde eden gayrimenkul sermaye iradı mükellefi 287.900 TL, aynı geliri elde eden ücretli ise 281.500 TL vergi ödemektedir. Ayırma kuramının ücretliye yansıması sadece 6.400 TL'dir! Ayrıca bu kadar az ve rakam aralığı bu kadar geniş tutulmuş dilimleri içeren bir tarife sadece biz de var.

Ücretli altın yumurtlayan tavuk!

Ülkemizde, 2021 yılının tamamında 219 milyar 632 milyon TL gelir vergisi tahsilatı yapılmıştır. Bu tahsilatın %91.6'sı olan 201 milyar 347 milyon TL kaynakta kesinti (tevkifat) yoluyla tahsil edilmiştir. Tevkifat yoluyla tahsil edilen bu tutarın %91.5'i olan 184 milyar 286 milyon TL, yaklaşık 28 milyon ücretlinin elde ettiği ücret gelirinden kesilen vergi tutarıdır. Şu soruyu sormanın zamanı geldi artık; ücretliler dışında kalan gelir vergisi mükellefleri ne kadar vergi ödüyor? Geçen yıl sayıları 4.200.000 civarında olan ücretliler dışındaki gelir vergisi mükellefi, 13 milyar 849 milyon TL vergi ödemiş. Yani, beyan esasına dayanan Türk vergi sisteminde beyanname yolu ile toplam gelir vergisinin sadece %6'sı tahsil edilmiş. Sanırım konu net anlaşıldı. Devlet, ücretliler dışındaki gelir vergisi mükelleflerinden vergi alamayınca, kümesteki bordro mahkumlarının tüylerini yolmak ile yetinmek zorunda kalıyor.

Üst gelir dilimine giriyorlar

Bu yılın başından itibaren uygulanmaya başlanan “asgari ücrete kadar olan ücret istisnası” uygulaması çok olumlu bir değişiklik olmasına rağmen; istisnanın uygulanmasında hiç rastlamadığımız bir düzenlemeye imza atılmıştır. İstisna uygulanırken, ücret istisnası dikkate alınmadan vergilendiriliyor daha sonra asgari ücrete isabet eden kısım da vergilendirilip, ödenmesi gereken gelir vergisinden mahsup ediliyor. Bu uygulama ücretlilerin daha erken üst gelir dilimine girmelerine ve daha fazla vergi ödemelerine neden oluyor. Bu konunun da düzeltilmesi şart.

Konut kira geliri elde edene istisnayı gayrisafi hasılattan indirdikten sonra vergileme yapıyor iken, ücretliye onu cezalandıran şekilde düzenleme yapmak Anayasa'ya da aykırı.

Tarife tartışmalarına son vermek için, ücretlilere ayrı diğer 6 gelir unsuru nedeniyle beyanname vereceklere ayrı tarife gerekmektedir. Buna göre; 1.1.2023 tarihinden itibaren yasal değişiklik yapılarak, ücretlilere uygulanacak tarifenin yukarıdaki şekilde yapılmasının Anayasa'nın mali güç ve adalet ilkelerine daha uygun olacağını düşünüyorum.

2023 yılı asgari ücret tutarı henüz belli olmadığı için, belirlenen gelir dilimleri ile ilgili hesaplama yapılamamıştır. Asgari ücret rakamı belli olduğunda, hesaplama kolaylıkla yapılabilecektir.



Kaynak: Nedim Türkmen / Sözcü Gazetesi