Danıştay’dan Maliye’ye İkinci KKM Şoku!
(30.03.2023)
Biz dahil hemen herkes şu an yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesi ve 7440 sayılı Yapılandırma...

Biz dahil hemen herkes şu an yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesi ve 7440 sayılı Yapılandırma Kanunu’na (borç yapılandırması, matrah ve vergi artırımı, işletme kayıtlarının düzeltilmesi gibi) odaklanmış durumda. Ancak, bunlar dışında da kamuoyunu ilgilendiren önemli şeyler oluyor. Bunlardan da haberdar olmak lazım. Yani, biraz olsun kamuoyunun sıcak gündemindeki bu konuların dışına çıkmakta fayda var.

Bu önemli gelişmelerden birisi de, Maliye’nin Kur Korumalı Mevduat (KKM) istisnası düzenlemesine ilişkin olarak yaşadığı İKİNCİ ŞOK ile ilgili.

Maliye’nin yaşadığı ilk şok neydi?

Maliye, Danıştay’ın KKM istisnası konusunda verdiği Yürütmeyi Durdurma (YD) kararıyla ilk şoku yaşadı. Danıştay’ın bu YD kararı, KKM hesabı kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi istisnasının hesaplanma yöntemiyle ilgiliydi ve bu istisnadan yararlanan binlerce şirketi yakından ilgilendiriyordu. Gerek bu konu gerekse Danıştay’ın YD kararıyla ilgili ayrıntıları 28 Aralık 2022 tarihinde yayınlanan köşe yazımızda bulabilirsiniz.

YD kararı tam olarak ne ile ilgiliydi? 

Yabancı paraların Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarına dönüştürülmesinden elde edilen kazançlara ilişkin istisna düzenlemesi Kurumlar Vergisi Kanununun (KVK) geçici 14. Maddesinde yer alıyor. Maliye, söz konusu istisnanın usul ve esaslarını ise 19 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1)’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile belirlemiş bulunuyor (11.02.2022 tarihli ve 31747 sayılı Resmi Gazete). 

Söz konusu düzenlemede birden fazla istisna yer alıyor. Danıştay’ın Maliye’ye ilk şoku yaşatan YD kararı, geçici 14. Maddenin 1. fıkrasında yer alan yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarına ilişkin istisnanın hesaplanma şekliyle ilgiliydi.

Maliye’ye göre istisna tutarının hesaplanma şekli!

Maliye, 19 No.lu Tebliğin “40.3.1.1. Yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarına ilişkin istisna” başlıklı bölümünde, istisna tutarının hesaplanma şeklini ayrıntılı olarak açıklamış bulunuyor.

Söz konusu Tebliğde; 31 Aralık 2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paraların, geçici 14. madde ve 1211 sayılı Kanunun ilgili hükmünde öngörülen süre ve şekilde Türk Lirası mevduat veya katılma hesaplarına dönüştüren kurumlar vergisi mükelleflerinin, söz konusu yabancı paralarının dördüncü geçici vergilendirme (1 Ekim 2021-31 Aralık 2021) dönemine ilişkin dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının kurumlar vergisinden istisna olduğu, mükelleflerin gerek dönem içi gerekse dönem sonu kur farkı kazançlarını muhtelif usullere göre belirleyebildikleri, ancak, istisnaya konu edilecek kur farkı gelirinin tespitine münhasır olmak üzere, dönem içi döviz çıkışlarında ve istisna tutarının hesaplanmasında ilgili hesaba giriş sırasının (FİFO) esas alınması gerektiği, 31 Aralık 2021 tarihli bilançonun "Bankalar Hesabında" yer alan yabancı paraların birden fazla döviz tevdiat hesabından oluşması halinde KVK’nın geçici 14. maddesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının ilgili mevzuatı çerçevesinde dönüştürülebilen döviz cinslerine ilişkin döviz tevdiat hesaplarının istisna tutarının belirlenmesinde birlikte dikkate alınacağı, istisna hesabında aynı döviz cinsinden döviz tevdiat hesapları birlikte dikkate alınacağından, bu hesaplar arasında yapılan aktarma işlemlerinin giriş çıkış olarak değerlendirilemeyeceği net bir şekilde belirtiliyor.

Bu hesaplama yöntemi büyük tartışmalara neden olmuştu

Maliye’nin istisna tutarını hesaplama yöntemi kamuoyunda büyük tartışmalara ve itirazlara neden oldu. Çünkü, bu yöntem, yararlanılacak istisna tutarının olması gerekenden daha az hesaplanmasına neden oluyordu. Bu yönteme göre istisna tutarını düşük hesaplayan mükelleflerin büyük bir kısmı 2021 hesap dönemi kurumlar vergisi beyanlarını ihtirazî kayıtla verip, dava açtı.

Bir mükellef ise YD talepli iptal davası açtı

Maliye’nin 19 No.lu Tebliğde açıkladığı yönteme göre hesaplama yapan ancak istisna tutarını olması gerekenden daha düşük hesaplayan bir mükellef ise Danıştay’da YD talepli iptal davası açtı.

Danıştay Tebliğin ilgili kısmının yürütmesini durdurdu

Danıştay 4. Dairesi davacıyı haklı bularak, 19 No.lu Tebliğin istisna tutarının hesaplama yöntemiyle ilgili açıklamaların yer aldığı “40.3.1.1. Yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarına ilişkin istisna” başlıklı bölümünün yürütmesini gerekçeli bir şekilde durdurdu (Danıştay 4. Dairesi’nin 28.11.2022 tarihli ve E.2022/5130 sayılı Kararı).

Söz konusu YD kararının özeti şu şekilde:

7352 sayılı Kanunun 2. maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'na eklenen geçici 14. maddede, kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine kadar Türk lirasına çevirmeleri ve bu suretle elde edilen Türk lirası varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli Türk lirası mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda yabancı paraların dönem sonu değerlemesinden kaynaklanan kur farkı kazançlarının 01/10/2021 ila 31/12/2021 tarihleri arasındaki döneme isabet eden kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğunun belirtildiği, ancak istisna edilecek tutarların hesaplanmasında hangi yöntemin uygulanacağı konusunda veya istisna hesabında aynı döviz cinsinden döviz tevdiat hesaplarının birlikte dikkate alınıp alınmayacağı konusunda bir belirlemenin yapılmadığı, ayrıca maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasların Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenebileceğine dair davalı idareye bir yetki de verilmediği dikkate alındığında, davalı Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan tebliğ ile istisna uygulamasına ilişkin bazı usul ve esasların belirlenmesinde ve mükelleflere bu konuda bir yükümlülük getirilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, Kanunda Hazine ve Maliye Bakanlığına bir yetki verilmemesine rağmen istisna uygulamasına ilişkin olarak çeşitli usul ve esasların belirlendiği anlaşılan dava konusu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair 19 Seri No.lu Tebliğin "40.3.1.1. Yabancı Paraların Dönem Sonu Değerlemesinden Kaynaklanan Kur Farkı Kazançlarına İlişkin İstisna” bölümünde hukuka uygunluk bulunmadığı ve uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğmasına yol açabileceği anlaşıldığından, söz konusu kısmın yürütmesinin durdurulması gerekmektedir.”

Maliye bu karara itiraz etti?

Maliye, yasal süresi içerinde konuyu Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu (VDDK)’na taşıyarak, bu karara karşı itirazda bulundu.

İtiraz talebinin reddedilme olasılığının çok yüksek olduğunu belirtmiştik

28 Aralık 2022 tarihli köşe yazımızda, teorik olarak her şey mümkün olmakla beraber, YD kararında yer alan gerekçeler dikkate alındığında, Danıştay VDDK’nın Maliye’nin itirazını reddetme olasılığının çok daha yüksek olduğunu belirtmiştik.

İKİNCİ ŞOK: Danıştay VDDK, Maliye’nin itirazını reddetti!

Danıştay VDDK, YD kararında yer alan gerekçeleri dikkate alarak, Maliye’nin bu karara karşı yaptığı itirazı reddetti (Danıştay VDDK’nın 25.01.2023 tarihli ve İtiraz No: 2023/01 sayılı Kararı). Bu itiraz ret kararı, Maliye’ye ikinci şoku yaşattı!

Şimdi ne olacak?

Danıştay 4. Dairesi, itiraz ret kararından sonra bu defa esastan karar verecek. YD kararı gerekçeli verildiğinden, esastan verilecek kararın da aynı doğrultuda olacağı ve söz konusu düzenlemelerin iptal edileceği kesin gibi.

Top artık Danıştay 4. Dairesi’nde!

Evet, itiraz ret kararından sonra bu konuda top artık Danıştay 4. Dairesi’nde.

Dava sonucu oldukça önemli!

Dava sonucu, KKM istisnasından yararlanan tüm şirketleri yakından ilgilendiriyor. Yani, dava sonucu istisnadan yararlanan binlerce şirket açısından son derece önemli!

Dava süreci devam ediyor, gelişmeleri buradan duyuracağız!

Dava süreci devam ediyor, bu önemli dava ile ilgili gelişmeleri buradan duyurmaya çalışacağız.



Kaynak: Abdullah Tolu / Ekonomim.com