E-Faturalara Özel Usulsüzlük Cezası
(10.06.2024)
Son günlerde şirketlerden, düzenledikleri elektronik faturaları, fatura üzerinde yazılı tarihten aslında daha geç...

Son günlerde şirketlerden, düzenledikleri elektronik faturaları, fatura üzerinde yazılı tarihten aslında daha geç düzenlediklerinden bahisle izahat isteniyor.

Mal satmış, faturasını da düzenlemişsiniz;

- Fatura üzerindeki tarih mal tesliminden itibaren yedi gün içindeki bir süreyi taşıyor (yani tam kanunun aradığı gibi),

- KDV, kurumlar vergisi açısından bir sorun yok,

- Alıcı ve satıcı faturayı zamanında kayda almış, ancak Mali İdare, “Bu fatura, üzerindeki tarihten daha sonraki bir tarihte düzenlenmiş, bu nedenle ben bu faturayı hiç düzenlenmemiş sayıyorum, fatura değerinin yüzde 10’u kadar özel usulsüzlük cezası istiyorum” diyor.

Tespit nasıl yapılıyor?

Elektronik faturanın gözle görülen kısmı dışında bir de gözle görülmeyen elektronik kayıt kısımları var. Gözle görülen kısmında fatura tarihi 10 Haziran olmasına rağmen şayet siz bu faturayı 19 Haziran‘da 10 Haziran tarihli olarak düzenlemişseniz üzerinde 10 Haziran görünse bile arka planda 19 Haziran‘da düzenlendiği izlenebilmektedir. Şimdi Mali İdare bu 19 Haziran‘da 10 Haziran tarihli olarak düzenlenen faturaların elektronik parmak izlerinin peşine düşmüş.

Ceza ne kadar?

Bu şekilde düzenlenen faturaların tutarının yüzde 10’u ceza olarak isteniyor. 2024 için bu ceza 8 milyon 700 bin TL’ye kadar kesilebiliyor. Velhasıl az bir tutar olmayabilir.

Kanun ne diyor?

Vergi Usul Kanununun 231. maddesinin beşinci fıkrasında, “Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklinde bir düzenleme mevcut.

Mali İdare bu düzenleme ve Vergi Usul Kanununun 353. maddesinin 1. fıkrasından hareketle ceza uygulamaya başlamış. Ancak bu maddeye göre hiç düzenlenmemiş sayılacak bir faturadan bahsedebilmek için, olması gereken tarihten sonraki bir tarihi içeren fatura olması gerekir.

Bir örnekle izah etmek gerekirse; 1 Haziran tarihinde bir mal satmışsanız bunun faturasının en geç 8 Haziran’a kadar düzenlenmesi gerekir. Kanuna göre 9 Haziran’da 9 Haziran tarihli olarak düzenleyeceğiniz fatura hiç düzenlenmemiş sayılır. 9 Haziran’da 1 Haziran tarihi atarak bir fatura düzenlemişseniz geç tarihli bir faturadan söz edebilmek, 1 Haziran tarihli bu faturayı hiç düzenlenmemiş sayabilmek bizce, bu maddeden hareketle mümkün değildir.

Peki bu belge yok mu sayılacak?

Mali İdare, verdiği yazılı görüşlerde hiç düzenlenmemiş sayılan faturaların vergiyi doğuran olayın gerçekleşme tarihi itibari ile kayda alınabileceğini, kurumlar vergisi açısından bir sorun olmadığını kabul etmektedir. Diğer bir ifadeyle satıcı ve alıcının kayıtları bu faturalardan hareketle yapılabilecektir. KDV açısından da benzeri bir yaklaşım söz konusudur. Vergi doğuran olay tarihi itibari ile fatura üzerindeki katma değer vergisi alıcı ve satıcının kayıt ve beyanlarında dikkate alınabilecektir.

Geçmişe dönük ceza uygulanmamalı

Mali İdarenin bu konudaki yaklaşımının sebeplerini bilmiyoruz. Ancak elektronik fatura uygulamasının başından beri bu konuda bu yönüyle genel bir yaklaşım ortaya konmadığı için mükellefler; fatura tarihlerinin olması gereken tarih olmasının verdiği rahatlıkla, Mali İdarenin de bu nedenle sorun yaratmadığı ya da maddeyi şimdiki gibi değil bizim yorumladığımız gibi yorumladığı algısıyla uygulama yapmaktaydı.

Ayrıca mükelleflerden istenen izahat çerçevesinde bu tür uygulamaların gerekçelerinin de anlaşılmaya çalışılmasında, varsa makul gerekçe ve ihtiyaçlar, dikkate alınmasında fayda var.

Mali İdare, bilmediğimiz nedenlerle bu konuya önem veriyor ve artık bu şekilde uygulanmasını istiyorsa genel bir açıklamayla bundan böyle bu konunun bu şekilde takip edileceğini ve cezalandırılacağını ilan etmeli, ancak bundan önceki uygulamalarla ilgili özel usulsüzlük cezaları uygulamamalıdır.

Kayıt dışı gelirlerle harcanması gereken zamanın fatura düzenleyen, faturayı da düzenlenmesi gereken tarih itibarıyla düzenleyen, kurumlar vergisi ve KDV kaybı da yaratmayan, usul sorunları nedeniyle kayıt içindeki, uyumlu mükelleflere harcanmasının ne kadar yerinde olduğu sorusunun da önemli olduğunu düşünmekteyim.



Kaynak: Zeki Gündüz / Dünya Gazetesi