EYT’li SSK’lılara 9.000 Gün Prim Şartı Gerçekçi Değil!
(10.08.2022)
EYT; Emeklilikte Yaşa Takılan emeklilik mağduru binlerce okurumuz e-Mail ve sosyal medya hesaplarımıza gönderdikleri...

EYT; Emeklilikte Yaşa Takılan emeklilik mağduru binlerce okurumuz e-Mail ve sosyal medya hesaplarımıza gönderdikleri yüzlerce iletilerde yazılı ve görsel medyada her gün yer alan değişik çok sayıdaki formüllerden kafalarının karmakarışık hâle geldiğini özelikle bu formüller arasında SSK’lı EYT’lilere de 9.000 gün şartı getirilmesi ihtimaline karşı son derece tedirgin olduklarını ifade etmektedirler.

Sosyal güvenlik alanında 28 yıllık uygulayıcı, denetleyici, eğitici, bilirkişi, gazeteci ve yazar olarak tüm tecrübemle bu tedirginliğin yersiz olduğunu keza SSK’lılara 9.000 gün prim şartı getirmenin mümkün olmadığı yönündeki kanaatimi peşinen dile getirmek isterim.

Keza anayasamız gereği sosyal güvenlik her vatandaşın temel hakları arasında yer almakta olup yapılacak düzenlemelerin, öngörülecek şartların kişilerin çalışma biçimleri ve durumlarının gözetilerek pratikte uygulanabilir olması elzemdir. Nitekim tarihsel süreç içerisinde sosyal güvenlik sistemimize bakıldığında SSK’lılara Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamındaki sigortalı ve iştirakçilerden farklı olarak hiçbir zaman 9.000 gün prim şartı öngörülmemiştir.

SOSYAL GÜVENLİK REFORMUNDA SON ANDA 9.000 GÜN PRİMDEN VAZGEÇİLMİŞTİ

Hiç unutmam 2006 yılında SGK’nın uygulama kanunu olan 5510 sayılı Kanun çalışmaları tamamlanmıştı. Belirtilen Kanun’un ilk hâlinde Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’na tabi olanlar gibi SSK’lılara da 9.000 gün prim şartına yer verilmişti. Bu duruma o zaman da yazılarımda işçilerin (SSK’lıların) durumunun farklı olduğu ve 9.000 gün prim şartının mağduriyetlere yol açacağını defalarca dile getirmiştim. Keza SSK’lılara özelikle özel sektör işçilerine 9000 gün prim şartı getirmek büyük mağduriyetlere yol açacağı aşikârdı. Bu nedenle SGK’nın uygulama (5510) sayılı kanunu 2008 yılında yürürlüğe konduğunda SSK’lıların prim gün şartı 9.000 günden 7.200 güne düşürülmüştür.

Buradan hareketle Emekli Sandığına tabi olan memur ve kamu görevlilerinin devlet tarafından çalıştırılmakta oldukları bu nedenle bu çalışanların kayıt dışı kalmalarının mümkün olmadığı dolayısıyla 9.000 günü doldurmalarının çok kolay olduğu açıktır.

Bağ-Kur’luların da primlerini yatırıp yatırmamaları kendi inisiyatiflerinde bulunmaktadır.

Hâlen %30’larda bulunan kayıt dışı istihdam ve yüksek işsizlik rakamları göz önünde bulundurulduğunda işçilerin 25 yıl boyunca aralıksız çalışıp 9.000 günü doldurmaları son derece güç olduğu izahtan varestedir.

O zaman dile getirdiğim bu tespitler şu anda SSK’lı EYT’liler için de geçerlidir.

İNŞAAT İŞÇİSİ EYT'LİLER 9.000 GÜN PRİMİ 50 YILDA TAMAMLAR

Okurlarımızdan gelen çok sayıda iletiden özel sektörde çalışan işçiler 5.000-6.000 gün primi bile doldurmakta güçlük çektiklerini 9.000 gün prim şartı getirileceği yönündeki medyada yer alan haberler karşısında kara kara düşünmektedir.

Hakikaten de bir inşaat işçisini düşünelim mevsim şartları da göz önünde bulundurulduğunda yılda en fazla 6 ay çalıştığını varsayarsak bu durumda 9.000 gün primi doldurması için 50 yıl çalışması gerekecektir.

Piyasada günübirlik yevmiyeci çalışan işçiler, tarım sektöründe balıkçılık sektöründe ve diğer mevsimlik işlerde çalışan işçiler ile daha birçok örnek verilebilir…

Diğer yandan SSK’lıların emekliliği için gereken prim gün sayısı 08.09.1999 tarihine kadar 5.000 gün iken belirtilen tarihten sonra 7.000 gün primine, ikinci sosyal güvenlik reformunda yani 2008 yılında 7.200 prim gün sayısına çıkarılmıştır. Bu bağlamda SSK’lılar için hiçbir zaman öngörülmeyen 9.000 gün prim sayısının mevcut düzenlemelerden farklı olarak yüksek bir miktarda artırılarak 9.000 prim gün sayısına çıkarılmasının mümkün olmadığı düşünülmektedir.

EYT DÜZENLEMESİNE EN ÇOK İHTİYAÇ DUYANLARIN DURUMU GÖZETİLMELİ

EYT düzenlemesine en çok ihtiyaç duyanların başında hiç şüphesiz belirli bir yaşa gelmiş ve iş bulamayan işsiz SSK’lılar gelmektedir.

Bu kesimi yukarıda belirttiğimiz üzere başta inşaat işçileri, yevmiyeciler ile diğer bedensel faaliyet gerektiren işlerde çalışan emekçiler gelmektedir.

Bu bağlamda EYT düzenlemesinin amacına ulaşması ve mağduriyetlerin giderilmesi açısından özelikle SSK’lı (4/1-a’lı) özel sektör işçilerine 9.000 gün prim şartının getirilmesinin adil ve hakkaniyete uygun olmayacağı ayrıca pratikte uygulanmasının da mümkün olmadığının bir kez daha altını çizmek isterim…

***

"Bir insanın asaleti, ona hiçbir faydası dokunmayacak insanlara olan davranışından belli olur." Adam Grant



Kaynak: İsa Karakaş / Türkiye Gazetesi