KDV İade Talebinden Ne Anlaşılması Gerekir?
(24.01.2023)
2019 öncesi dönemlerde KDV iadeleri, zamanaşımı süresince talep edilebilmekteyken (indirimli orana tabi olanlardan...

2019 öncesi dönemlerde KDV iadeleri, zamanaşımı süresince talep edilebilmekteyken (indirimli orana tabi olanlardan kaynaklananlar hariç), 2019 ve izleyen yılların vergilendirme dönemlerine ilişkin işlemlerden kaynaklanan KDV iade talepleri için süre sınırlandırması getirilmiştir. Bu durum, KDV iade talebinin süresi içinde yapılmasını, öncelikli koşul olarak ortaya çıkarmıştır. Konuya ilişkin açıklamalar aşağıdaki gibidir.

1) Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesi uyarınca, tam istisnaya tabi işlemlerde iade talebinin, iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar yapılması zorunludur. Buna göre, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 32’nci maddesi ile geçici maddelerde yer alan tam istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin iade talebinde bulunacak mükelleflerin, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.

2) Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2 maddesine göre, Cumhurbaşkanı tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup indirim yoluyla giderilemeyen ve tutarı Cumhurbaşkanınca tespit edilecek sınırı aşan verginin iadesinin en geç izleyen yıl talep edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (yılın sonuna kadar verilen Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin verilen düzeltme beyannameleri dâhil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın sonuna kadar standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.

3) Mükelleflerin, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesi kapsamındaki kısmi tevkifat uygulanan işlemlerine ilişkin iade taleplerini, tevkifata tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dâhil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur.

 

4) İade talep süresinin dolmasından sonra, geçmiş dönemler için düzeltme beyannamesi verilmek ve/veya standart iade talep dilekçesi ve ilgili belgeler ibraz edilmek suretiyle iade talep edilmesi mümkün değildir. Ancak, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin ilgili bölümlerinde aranan belgeler süresinde ibraz edilmekle birlikte, bu belgelerin muhteviyatında eksiklikler bulunması halinde, eksikliklerin bu süreden sonra tamamlanabilmesi mümkündür.

5) Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nin yukarıda yer alan açıklamalarına göre, geçerli bir iade talebinden bahsedilmek için belirtilen süreler içinde şu üç şartın birlikte yerine getirilmiş olması gerekmektedir;

-İadenin, KDV beyannamesinde beyan edilmesi,

-İade talep dilekçesinin verilmiş olması,

-Gerekli belgelerin vergi dairesine ibraz edilmesi.

Adı geçen Tebliğe göre, bu üç şartın birlikte yerine getirilmemesi halinde, geçerli bir iade talebinde bulunulmadığı kabul edilmektedir.

İade talep süreleri hak düşürücü sürelerdir. Diğer bir ifadeyle süresi içinde iade talebinde bulunulmaması halinde, iade hakkı ortadan kalkmaktadır. Bu nedenle bir hakkın doğrudan özüne dokunduğu/sınırlandırdığı için, iade talebinden kastın ne olduğunun kanunla düzenlenmesi gerekmektedir.

Öte yandan yukarıda belirtilen üç şartın zamanında yerine getirilmesine karşılık, iade talep süreleri geçtikten sonra bu şartların revize edilmesi halinde, iade talebinin geçerliliğini koruyup korumadığı tartışmalı bir konudur. Örneğin iade edilmesi gereken KDV’nin beyannamede yanlış koddan beyan edilip, iade talep süresini bitiminden sonra bunun beyannamede düzeltilmesi veya vergi dairesince düzelttirilmek istenmesi halinde, söz konusu iade talebinin akıbeti belirsizdir. Benzer şekilde mahsuben iade talep edilip, iade talep süresini bitiminden sonra bunun tamamının veya bir kısmının nakden iadeye çevrilmek istenmesi halinde, sonuç yine belirsizdir. Kanaatimize göre bu tür hallerde, iade talebi geçerliliğini kaybetmemelidir. Aksi durumun adaletsizliği çok açıktır.



Kaynak: İsmail Pamuk / Ekonomim.com