BDDK Tarafından TL Kredi Kullanımı İçin Getirilen Döviz Varlığı Sınırı
(30.06.2022)
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Basın Açıklamasında ifade ettiği üzere; bazı şirketlerin, döviz borcu...

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK)  Basın Açıklamasında ifade ettiği üzere; bazı şirketlerin, döviz borcu ya da döviz yükümlülüğü olmamasına hatta döviz pozisyon fazlası bulunmasına rağmen, Türk Lirası (TL) kredi kullanarak döviz alımı gerçekleştirdiklerinin ve döviz pozisyonu tuttuklarının görüldüğünü ve bu şekilde üretime, istihdama, yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kredi kaynaklarının, gerçek bir ihtiyaç olmadığı halde bazı şirketlerce döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam ettiğini belirtmiş ve bu durumu önlemek, şirketlerin mevcut dövizlerini bozdurmasını sağlayabilmek amacıyla, 24 Haziran 2022 tarihinde aldığı ve aynı gün internet sitesinden duyurduğu 10250 sayılı Kararı’yla; bu Karar tarihinden sonra uygulanmak üzere, aksi yönde bir kurul kararı alıncaya kadar, TL kredi kullanımlarına döviz varlığı sınırlaması getirmiştir.

Anılan Karara göre, 24 Haziran 2022 tarihinden itibaren;

Bankalar ve finansal kuruluşlar dışındaki, 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve ilgili düzenlemeler uyarınca bağımsız denetime tabi şirketlerin (Şirket) kredi başvurusu yaptıkları tarih itibarıyla yabancı para (YP) nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduat) Türk Lirası (TL) karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması halinde; bu şirketlerin YP nakdi varlıklarının, en güncel finansal tablolarına (konsolide finansal tablo hazırlama yükümlülüğü bulunan Şirketler için konsolide bilançolar/kar zarar tablolarına) göre;

i- Aktif toplamından veya

ii- Son 1 yıllık net satış hasılatından,

 

büyük olanının yüzde 10’unu aşması durumunda, söz konusu şirketlere TL cinsinden yeni bir nakdi ticari kredi kullandırılmayacaktır. Daha açık bir ifadeyle; TL kredi kullandırılmaması için;

  • Şirketin bağımsız denetime tabi bir şirket olması,
  • Şirketin YP nakdi varlıklarının (altın dahil, efektif döviz ile bankalardaki YP mevduatın) TL karşılığının 15 milyon TL’nin üzerinde olması,
  • Şirketin YP nakdi varlıkların TL karşılığının; aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşması,

şarttır ve bu 3 şartın birlikte var olması gerekmektedir. Aksi takdirde bu şirketler TL kredi kullanabilirler. Örneğin; bağımsız denetime tabi şirketlerden YP varlığı 15 milyon TL’yi aşanlar, bu tutarları aktif toplamının ya da son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanın %10’unun altında ise TL cinsinden yeni kredi kullanabileceklerdir.

Bu karar, yukarıda açıklandığı üzere; bağımsız denetime tabi olan şirketleri kapsamakta, bağımsız denetime tabi olmayan şirketleri kapsamamaktadır. Keza, gerçek kişiler ve şirketlerin gerçek kişi ortakları da bu Karar kapsamında değillerdir.

Öte yandan, yukarıdaki 3 şartın birden sağlanması nedeniyle kredi kullandırım sınırlaması kapsamına giren, ancak YP cinsinden kredi kullanması mümkün olmayan şirketler için ise (esas itibariyle, döviz geliri olmayan Türkiye’de yerleşik kişiler yurt içinden döviz kredisi temin edemezler), bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunduğunu

- Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bağımsız denetim kuruluşları tarafından en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre tespit ettirmeleri ve

Bu kuruluşlarca onaylanmış belgelerle bankaya başvurmaları

şartıyla, bu Şirketlere yalnızca başvuru tarihini izleyen 3 aylık dönemdeki, söz konusu tespit edilen pozisyon açığı ile sınırlı olmak üzere TL cinsinden nakdi ticari kredi kullandırılabilecektir. (Kanımızca; bu şartlar arasında sayılan “bankaya kredi başvurusunda bulunduğu tarihten itibaren 3 aylık dönem içinde yabancı para net pozisyon açığı bulunduğunu bağımsız denetim kuruluşları tarafından en güncel finansal tabloları üzerinden yapılacak incelemeye göre tespit ettirmeleri” şartının bağımsız denetim kuruluşlarınca nasıl tespit edilebileceği belirsiz olup, söz konusu tespitler önemli ölçüde tahminlere dayalı olacağından bir projeksiyon olmaktan öteye gidemeyecektir.)

Öte andan, YP nakdi varlıklarının TL karşılığı 15 milyon TL’yi aşmayan Şirketlerin, kredi başvuru tarihi itibarıyla,

- Mevcut YP nakdi varlıkları ile

- En güncel finansal tablolarına göre aktif toplamını ve son 1 yıllık net satış hasılatını bağımsız denetim kuruluşuna tespit ettirmeleri ve

Kullanacakları kredinin vadesi boyunca YP nakdi varlıklarının TL karşılığının 15 milyon TL’yi aşmayacağını beyan ve taahhüt etmeleri,

şartıyla bu uygulamadan muaf tutulacaklar ve TL kredi kullanabileceklerdir.

Söz konusu beyan ve taahhüdün banka tarafından kontrolünün sağlanmasını teminen şirketlerin her ayın ilk 10 iş günü içinde bir önceki ay sonu bilançosuna göre YP nakdi varlıklarının, aktif toplamının ve bir önceki ay sonu itibarıyla son 12 aylık net satış hasılatının güncel değerini bankaya iletmeleri gerekmektedir. (Kanımızca; bu düzenlemenin hayata geçirilebilmesi çok zor olup, her ayın ilk 10 iş günü içinde bankaya iletilecek YP nakdi varlıklarla ilgili şartların aranılacağı bir önceki ay bilançosunun bağımsız denetime göre hazırlanmış değil, Vergi Usul Kanunu’na göre hazırlanmış bilançolar olması gerekir. Keza her ayın sonunda 12 aylık Kâr/Zarar tablosu hazırlanması da mümkün olmayacaktır. Bu nedenlerle BDDK’nın anılan Kararı en kısa sürede gözden geçirmesinde ve daha kolay uygulanabilir hale getirmesinde fayda vardır. Öte yandan, bu kararın uygulanması, öz kaynak yetersizliği nedeniyle büyük ölçüde kredi ile işlerini yapmaya çalışan şirketleri zor duruma sokabilecek ve ekonomik faaliyetlerini aksatabilecektir. Bu da üretim ve istihdamı sekteye uğratabilecektir.)

Yukarıda açıklanan uygulamalar kapsamında, YP nakdi varlıkların TL karşılığının hesaplanmasında hesaplama tarihine ait Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuru kullanılacaktır.

BDDK yaşanan tereddütler üzerine, bu karıyla ilgili olarak, 26 Haziran 2022 tarihinde internet sitesinden daha açıklayıcı Basın Duyurusunda bulunmuş olup, anılan Duyuru ve ekinde yer alan açıklayıcı Şema yol gösterici olacaktır.



Kaynak: Akif Akarca / Dr.Mehmet Şafak / Dünya Gazetesi